[Ana Sayfa]

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİNDE VE SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜNDE NELER OLUYOR?





Kemal Gözler*

Bu makale iki kısımdan oluşuyor. Önce Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, sonra da Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde neler olduğu sorusunu soracağım.

I. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİNDE NELER OLUYOR?

Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 5 Şubat 2021 tarihinde kuruldu. Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kurucu dekanlığına Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi sayın Prof. Dr. Selami Kuran, 13 Şubat 2021 tarihinde atandı.

Geçmişte Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kuruluşunu inceleyen ve eleştiren bir makale [1] yazdığım için Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesiyle ilgili haberleri izlemeye çalışıyorum. 28 Temmuz 2022 günü gazetelerden Prof. Dr. Selami Kuran’ın sağlık sebepleriyle dekanlık görevinden istifa ettiğini öğrendim. Gazetelerden Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğünün sayın Selami Kuran’ın istifasıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptığını okudum:

“Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanı Prof. Dr. Selami Kuran fakülte kuruluş çalışmalarının tamamlanması ardından sağlık sorunları nedeniyle kendi isteğiyle görevinden ayrılmıştır. Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesine, asaleten yeni dekan ataması yapılana kadar Rektör Prof. Dr. Mehmet Naci İnci vekalet edecektir” [2].

Yukarıda açıklamadaki Prof. Dr. Selami Kuran’ın “fakülte kuruluş çalışmalarının tamamlanması ardından” istifa ettiği bilgisinin doğruluğu tartışmaya açıktır. Çünkü 28 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi henüz ilk öğrencilerini almamış ve keza bu Fakülte henüz eğitime başlamamıştı.

Yine de istifa sebebi olarak “sağlık sorunları” gösterildiği için bu konuda daha fazla bir şey demek doğru olmaz.

Prof. Dr. Selami Kuran’ın istifa etmesinin ardında Rektör Prof. Dr. Mehmet Naci İnci kendisini “Hukuk Fakültesi Dekan Vekili” olarak atamıştır [3]. Prof. Dr. Mehmet Naci İnci’nin hukukçu değil fizikçi olduğunu hatırlatalım. Hâliyle, bir fakülte dekanının istifa etmesi durumunda yeni bir dekan atanıncaya kadar, bir başka öğretim üyesi dekan vekili olarak atanabilir. Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, bir başka öğretim üyesini dekan vekili olarak atamak yerine dekan vekilliğine kendisini atamıştır. Buna da hukuken diyecek bir şeyimiz yoktur; kendisinin takdiridir. Yeni dekan atanıncaya kadar rektörün boşalan dekanlığa vekâlet etmesi, ülkemizde sık görülen bir şeydir. Bu mazur da görülebilir. Yeter ki geçici olsun. Yeni dekan atamak zor bir iş değildir. Kısa sürede yeni bir dekan atanabilir. Her hâlükârda asaleten atama zaman alıyorsa atanacak dekan derhal vekaleten görevlendirilebilir. Ben de ortada geçici bir durum olduğunu ve yeni bir dekanın kısa bir süre içinde atanacağını düşündüm.

O zamandan bu yana kimin dekan atandığını öğrenmek amacıyla Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin web sayfasını zaman zaman ziyaret ediyorum.

Gördüğüm kadarıyla Prof. Dr. Selami Kuran’ın istifa etmesinden bu yana, iki aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen, bugüne kadar, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığına bir atama yapılmadı.

Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı görevi bugün de Boğaziçi Üniversitesi sayın Rektörü fizik profesörü Prof. Dr. Naci İnci tarafından yürütülüyor.

* * *

“Kendisine Hukukçu Dekan Bulamayan Hukuk Fakülteleri Kervanı”.- Geleceği hâliyle bilemem. Ama bugün itibarıyla, bana öyle geliyor ki, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi de, “kendisine hukukçu dekan bulamayan hukuk fakülteleri kervanı”na katılmış durumdadır.

Türkiye’de “dekanı hukukçu olmayan hukuk fakülteleri olgusu” diye tuhaf bir olgu vardır. Geçmişte bu konuda iki ayrı makale yayınladım. Birinci makalemde, 10 Ekim 2019 tarihi itibarıyla, Türkiye’de faaliyette olan 74 hukuk fakültesinden toplam 22’sinin dekanının hukukçu olmadığını gösterdim [4]. İkinci makalemde, 17 Şubat 2021 tarihi itibarıyla, Türkiye’de faaliyette olan toplam 77 adet hukuk fakültesinden 15’inin dekanının hukukçu olmadığını gözler önüne serdim [5]. Yine bu makalelerde bazı hukuk fakültelerinde dekanlığa rektörlerin vekâlet ettiğini örnekleriyle birlikte gösterdim.

Bu makalelerimde Türkiye’de pek çok üniversite rektörünün üniversitelerine bağlı hukuk fakültelerine dekan olarak atayacak öğretim üyesi bulamadıklarını; çünkü bu hukuk fakültelerinde profesör unvanına sahip öğretim üyesi olmadığını örnekleriyle gösterdim. Vakıa şu ki, 2547 sayılı Kanunun 16’ncı maddesine göre bir öğretim üyesinin “dekan” olarak atanabilmesi için “profesör” unvanına sahip olması gerekmektedir ve maalesef bazı hukuk fakültelerimizde profesör unvanına sahip öğretim üyesi yoktur. Bu nedenle de Türkiye’de pek çok hukuk fakültesinin dekanı hukukçu değildir. Önceki makalelerimde gösterdiğim gibi, bu nedenle, Türkiye’de bazı hukuk fakültelerinin dekanları, fizikçi, kimyacı, tıpçı, ziraatçı, veteriner, iktisatçı ve çoğu da ilahiyatçıdır.

Bunların hangi fakülteler olduğunu merak ediyorsanız önceki makalelerime [6] bakabilirsiniz. Bunlar çoğunlukla taşrada bulunan hukuk fakültelerimizdir.

Görünen odur ki, bu fakültelerimizin arasına, ülkemizin en prestijli Üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesinin Hukuk Fakültesi de katılmış bulunmaktadır. Bu duruma bakarak, bu olgu açısından Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin taşradaki hukuk fakültelerine benzediğini söylemek sanıyorum yanlış bir iddia olmayacaktır.

Sadece dekanının yokluğuna bakarak Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi hakkındaki bu iddianın abartılı bir iddia olacağını düşünenler olabilir. Doğrudur. Bu konuda daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için öğretim üyesi sayısına, öğretim üyelerinin unvan ve kıdem dağılımına da bakmak gerekir. Halihazırda Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde toplam dokuz öğretim üyesi vardır. İçlerinde profesör yoktur. Sadece bir tane doçent vardır ki, onun kim olduğunu da biraz aşağıda açıklayacağım. Geri kalan sekiz öğretim üyesinin hepsi “doktor öğretim üyesi”dir. Yani bu öğretim üyeleri, doktoradan başka bir akademik unvanı olmayan genç meslektaşlarımızdır. Ülkemizin en prestijli Üniversitesinin Hukuk Fakültesi tecrübesi sınırlı olan bu genç meslektaşlarımıza emanettir.

* * *

Boğaziçi Üniversitesinde eleştirilecek tek şey, Hukuk Fakültesi değil. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde de eleştirilecek önemli bir şey var. Şimdi buna gelelim.

II. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜNDE NELER OLUYOR?

Yukarıda söylediğim gibi son iki aydır zaman zaman Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin web sayfasına girip Fakülteye yeni bir dekan atanıp atanmadığını kontrol ediyorum. Bu makaleyi yazmaya başlayınca “acaba Fakültede dekan olarak atanabilecek bir profesör var mı” diye Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin web sayfasının “Akademik Kadro” sekmesine tıkladım. Karşıma çıkan sayfanın üst kısmını aşağıya kopyalıyorum:


(Kaynak: https://hf.boun.edu.tr/tr/akademik-kadro, Erişim Tarihi: 5 Ekim 2022).

Görüldüğü gibi Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bir profesör bulunmamaktadır; ama Fakültede bir doçent vardır.

Bu doçentin adı İlhami Öztürk’tür.

İlhami Öztürk ismini daha önce duymamıştım. Web sayfasında ilgili linke tıklayarak sayın İlhami Öztürk’ün CV’sine ulaştım [7]. Bitirdiği okulları, geçmişte çalıştığı kurumları ve yayın listesini görünce çok şaşırdım. Bu hususu biraz aşağıda açıklayacağım. Ama beni CV’sinde en çok şaşırtan şey, Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün Müdürü olduğunu okumam oldu. İnanamadım. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün kendi web sayfasına baktım. Evet. Ortada bir yanlışlık yoktu. Gerçekten de Doç. Dr. İlhami Öztürk, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün Müdürüydü [8]. Bundan benim yeni haberim olmuştu.

Google’da arama yaptım. Meğer Doç. Dr. İlhami Öztürk, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne bundan 10 ay kadar önce 2021 yılının Aralık ayında atanmış. 13 Aralık 2022 tarihinde Boğaziçi Üniversitesinin 29 bölümü ortak bir açıklama yaparak İlhami Öztürk’ün Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne atanmasını protesto etmişler. Açıklamada şöyle deniyor:

“Sosyal Bilimler Enstitüsüne, üniversitemiz dışından, enstitüye bağlı hiçbir birimle ilgisi olmayan bir alandan bir öğretim üyesinin müdür olarak atanmasını üzüntü ve şaşkınlıkla karşılıyoruz. Üniversitemizin Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı programlarda, enstitü müdürlüğü görevini yerine getirebilecek birbirinden değerli ve geniş idari tecrübe sahibi pek çok öğretim üyesi mevcuttur” [9].

Öncelikle üniversite teşkilâtı konusunda bilgisi olmayan okuyuculara sosyal bilimler enstitüleri hakkında bilgi vereyim: Sosyal bilimler enstitüleri, fen bilimleri enstitüleriyle birlikte, üniversitelerde yüksek lisans ve doktora öğreniminin yapıldığı yerlerdir. Yani yüksek lisans ve doktora tezleri bu enstitülerde yazılıyor ve savunuluyor. Sosyal bilimler ve fen bilimleri enstitüleri üniversitelerin bilim yapılan yerleri. Bu nedenle de bu enstitülerin “müdürlüğü”, yani yüksek lisans ve doktora yapılan bu kurumların yöneticiliği görevi fevkalade önemli bir görev.

III. İLHAMİ ÖZTÜRK KİMDİR?

Şimdi İlhami Öztürk’ün özgeçmişi ve yayın listesinin incelenmesine gelelim.

Önce aşağıdaki bilgileri aldığım kaynaklarımı tanıtayım: Sayın İlhami Öztürk’ün özgeçmişi ve yayın listesine Boğaziçi Üniversitesinin web sayfasından ve YÖK’ün öğretim üyesi arama sitesi olan akademik.yok.gov.tr’den ulaşılabilmektedir. Bu adreste “Arama” kutucuğuna “İlhami Öztürk” veya “250486” numarasını yazarak “Arama”ya işaretine tıklayınız. Açılan “Sonuç” sayfasında “Akademisyenler” linkine tıklayınız. Daha sonra açılan sayfada “İlhami Öztürk” isminin üstüne tıklayınız. Daha sonra sol menüden “kişisel bilgiler”, “Makaleler” gibi sekmelere tıklayarak istediğiniz bilgilere ulaşabilirsiniz. (Doğrudan izleyen linki de deneyebilirsiniz: akademik.yok.gov.tr/...3D3F6. Ancak link, muhtemelen, .jsp uzantılı bir belgeye gönderme yaptığı için her zaman çalışmayabilecektir).

İlhami Öztürk’ün özgeçmişini “öğrenim bilgileri”, “üniversite dışı kariyer bilgileri”, “akademik kariyer bilgileri” ve “yayın listesi” olmak üzere dört bölümde inceleyeceğim.

Aşağıda vereceğim bilgilerin sadece ve sadece sayın İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin web sayfasında yayınlanan CV’sindeki bilgilerden ve YÖK'ün akademik.yok.gov.tr sitesinde yayınlanan bilgilerden ibaret olduğunun altını önemle çizmek isterim.

A. ÖĞRENİM BİLGİSİ

Önce belirteyim ki, İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi web sitesinde yayınlanan özgeçmişinde eğitim bilgileri hanesinde yıl bilgileri verilmemiştir. Yıl bilgilerine YÖK’ün sitesinden (akademik.yok.gov.tr/...) ulaştım. Buna göre:

1. İlhami Öztürk, 1994 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olmuştur.

2. İlhami Öztürk, 1994 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalında yüksek lisansa başlamış ve buradan 2010 yılında mezun olmuştur. Tez konusu “Türk Vergi Sisteminde Sermaye Piyasasına Yönelik Muafiyet ve İstisnaların Analizi”dir. Bilindiği gibi yüksek lisans eğitiminin normal süresi iki yıldır. İlhami Öztürk’ün iki yıllık yüksek lisans programını neden 16 yılda tamamlayabildiğini bilemiyorum. Belki de YÖK’ün kayıtlarında yıl bilgisine ilişkin bir maddî hata vardır. İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesinin sitesinde yayınlanan CV’sinde eğitim satırlarında yıl bilgisi verilmediği için YÖK’ün sitesindeki yıl bilgisini teyit edemiyorum. Yıl bilgilerinde bir maddî hata var ise, bu hata bana bildirilirse, bu bilgileri burada seve seve düzeltirim.

3. İlhami Öztürk, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimi devam ederken 1999 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye bölümünde yüksek lisans eğitimine başlamış ve buradan da 12 yıl sonra, 2011 yılında mezun olmuştur.

YÖK’ün sitesinde yer alan bu bilgilerde yıla ilişkin bir maddî hata olup olmadığını bilemiyorum. Bir hata yoksa sanıyorum şu soruyu sormak hakkımızdır: Yüksek lisans eğitiminin yapıldığı kurum olan Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanacak kişinin kendi yüksek lisans eğitimini normal süresi içinde yani iki yıl içinde bitirmiş olması daha iyi olmaz mıydı? Yüksek lisans eğitimini 16 yılda bitirmiş birisini Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atamak nasıl bir şeydir? Malum hocalar öğrencilerine örnek teşkil eder. Hocalar öğrencilerinin rol modelidir. Ya bugün, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün mevcut yüksek lisans öğrencileri Müdürlerini örnek alıp, yüksek lisans eğitimlerini 16 yılda bitirmeye karar verirlerse, maazallah hâlimiz ne olur? Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün yüksek lisans öğrencilerine Müdürlerini örnek almamalarını tavsiye ediyorum.

4. Bu arada 2007-2009 yılları arasında sayın İlhami Öztürk, Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Ekonomi Hukuku Tezsiz Yüksek Lisansı yapmıştır.

5. Sayın İlhami Öztürk, yüksek lisansını Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde 2010 yılında tamamlayınca, aynı yerde aynı yıl maliye anabilim dalında doktora eğitimine başlamıştır. Ama bu sefer olağanüstü bir başarı gösterip, doktora eğitimini iki yıl içinde, yani 2012 yılında bitirmiştir. Doktora tez konusu “Sermaye Azaltımı ve Vergisel Sonuçlarının Analizi”dir.

Sayın İlhami Öztürk’ün CV’si, bizim bildiğimiz CV’lerden o kadar farklıdır ki, insan herhâlde bu yıl bilgilerinde bir maddî hata var diye düşünmek zorunda kalıyor. Yüksek lisansın 16 yılda, doktoranın ise 2 yılda bitirilmesi alışıldık bir şey değil. Ama bir hata yok. Zira yıl bilgisi YÖK Tez Merkezindeki kayıtlarla da teyit edilebiliyor. https://tez.yok.gov.tr’de kayıtlara göre İlhami Öztürk’ün Gazi Üniversitesi SBE Maliye Anabilim Dalındaki yüksek lisans tezi 2010 tarihli, Hacettepe Üniversitesi SBE Maliye Anabilim Dalındaki yüksek lisans tezi 2011 tarihli ve Gazi Üniversitesi SBE Maliye Anabilim Dalıdaki doktora tezi ise 2012 tarihlidir. YÖK Tez Merkezindeki arama sonucunun ekran görüntüsü aşağıdadır:


(Kaynak: Arama https://tez.yok.gov.tr’de "aranacak alan" kısmında "yazar" ismi seçildikten sonra "İlhami Öztürk" ismiyle 5 Ekim 2022 tarihinde yapılmıştır).

Yüksek lisans eğitimini 16 yılda tamamlayan sayın İlhami Öztürk’ün doktorasını iki yılda tamamlaması tam anlamıyla imrenilecek bir başarıdır. Zira bilindiği gibi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğine göre doktora eğitiminin normal süresi sekiz yarıyıl, yani dört yıldır. YÖK’ün sitesindeki (akademik.yok.gov.tr) verilere göre, İlhami Öztürk doktora eğitimini dört değil, iki yılda tamamlamıştır. Malum doktora eğitimin bir yılı ders safhasıdır. Sonra doktora yeterlik sınavına girilmektedir. Doktora yeterlik sınavına da çoğunlukla ders safhası biter bitmez değil, birkaç aylık bir hazırlık safhası geçtikten sonra giriliyor. Doktora tezi de yeterlik sınavından sonra alınabiliyor. Bu hesaba göre İlhami Öztürk’ün doktora tezini bir yıl veya daha kısa bir zamanda yazmış ve savunmuş olduğu tahmin edilebilir.

Bir hususu daha ekleyeyim: Yukarıda görüldüğü gibi sayın İlhami Öztürk, Gazi Üniversitesinde doktora yaparken Hacettepe Üniverstesinde 2011 yılında bir yüksek lisans tezi savunmuştur. Vakıa, İlhami Öztürk, 2010 yılında bir yüksek lisans tezi, 2011 yılında bir başka yüksek lisans tezi ve 2012 yılında da doktora tezi savunmuştur.

Bir hususu daha da ekleyelim: Aşağıda ayrıca göreceğimiz gibi, İlhami Öztürk, 2010-2012 yılları arasında aynı zamanda Sermaye Piyasası Kurulu üyeliği görevini yürütüyordu.

Aynı zamanda bir yüksek lisans tezi yazar ve SPK üyeliği görevini ifa ederken İlhami Öztürk’ün normal süresi dört yıl olan doktora eğitimini iki yıl içinde bitirmesi tam anlamıyla istisnaî bir başarıdır. Bu başarısından dolayı sayın İlhami Öztürk’ü tebrik etmek gerekiyor. Yukarıda Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün yüksek lisans öğrencilerini Müdürlerini örnek almamalarını tavsiye etmiştim. Aynı Enstitünün doktora öğrencilerine de Müdürlerini örnek almalarını hararetle tavsiye ediyorum! Böylece yüksek lisansta kaybedecekleri zamanı doktorada telafi edebilirler.

Vakıa, sayın İlhami Öztürk, 2012 yılında bir Sosyal Bilimler Enstitüsünden mezun oluyor ve sadece dokuz yıl sonra 2021 yılında Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanıyor! Dokuz yılda öğrencilikten müdürlüğe uzanan istisnaî bir kariyer!

Sayın İlhami Öztürk’ün sıra dışı eğitim hayatını görmeye devam edelim:

6. YÖK Akademik sitesinde (akademik.yok.gov.tr) yayınlanan eğitim bilgilerine göre, İlhami Öztürk, Ankara Üniversitesi SBF’den mezun olduktan 22 yıl, Gazi Üniversitesinde doktora yaptıktan 4 yıl sonra, 2016 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde lisans eğitimine başlıyor ve buradan 2018 yılında mezun oluyor [10]. Önce akademik.yok.gov.tr’deki eğitim bilgileri sayfasının ilgili kısmını aşağıya kesit olarak koyalım:


(Kaynak: Arama, https://akademik.yok.gov.tr/’de İlhami Öztürk > Akademisyenler > İlhami Öztürk sekmeleriyle 5 Ekim 2022 tarihinde yapılmıştır).

YÖK’ün resmî sitesindeki (akademik.yok.gov.tr) kaydın ekran görüntüsü yukarıda. Ama yine de ben acaba YÖK’ün kayıtlarında bir yıl hatası mı var diye tereddüde düşüyorum. Şüphesiz İlhami Öztürk’ün bazı derslerden muaf tutulması ihtimal dâhilindedir. Ama dört yıllık hukuk fakültesini, hem de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi gibi ciddi bir fakülteyi nasıl olup da iki yılda bitirilebildiğini anlayamıyorum. Ben YÖK’ün sitesindeki (akademik.yok.gov.tr) verileri kullanıyorum. Yıl bilgisinde bir maddî hata var ise, bu hata bana bildirilirse, bu hatayı düzeltmeyi kendime görev bilirim.

Burada ayrıca belirtmek isterim ki, İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesinin web sitesinde yayınlanan CV’sinde eğitim satırlarında yıl bilgileri verilmemiştir. Boğaziçi Üniversitesinin sitesinde yayınlanan CV’de yıl bilgilerinin neden verilmediği sorusunu sormaya sanıyorum hakkımız vardır. Ben YÖK’ün sitesindeki bilgileri doğru kabul edip açıklamalarıma devam edeceğim.

* * *

İlhami Öztürk’ün CV’sinde yabancı dil bilgisine ilişkin bir veri yoktur. İngilizce eğitim yapan ve yüksek lisans ve doktora tezlerinin İngilizce olarak yazıldığı Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atandığına göre sayın Öztürk’ün İngilizce bilgisinin çok ileri düzeyde olduğu tahmin edilebilir.

* * *

İlhami Öztürk’ün eğitim bilgilerini bu şekilde özetledikten sonra, şimdi kariyer bilgilerini görelim. Önce sayın Öztürk’ün akademik kariyerini değil, üniversite dışı kariyerini görelim. Çünkü İlhami Öztürk’ün üniversite dışı kariyeri, akademik kariyerinden önce başlamıştır.

B. İLHAMİ ÖZTÜRK’ÜN ÜNİVERSİTE DIŞINDAKİ KARİYERİ

Sayın İlhami Öztürk, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden 1994 yılında mezun olduktan sonra kamu ve özel sektörde pek çok önemli görevde çalışmıştır. Bir görevden diğer bir göreve oldukça hızlı bir şekilde yükselmiştir. Sayın İlhami Öztürk’ün üniversite dışındaki kariyeri şu şekilde özetlenebilir [11] :

1. İlhami Öztürk, meslek hayatına 1994 yılında Türkiye Tütüncüler Bankasında müfettiş yardımcılığıyla başlamıştır.

2. Ancak aynı yıl buradaki görevini bırakarak Adalet Bakanlığında idarî yargı hâkim adaylığı görevine geçmiştir.

3. Sayın İlhami Öztürk, Adalet Bakanlığı idarî yargı hâkim adaylığı görevinde bir yıl kaldıktan sonra, 1995 yılında Maliye Bakanlığı maliye müfettiş yardımcılığı görevine transfer olmuştur. Bu görevinde de 1999 yılına kadar çalışmıştır.

4. Sayın İlhami Öztürk, 1999 yılında, Maliye Bakanlığından İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına geçmiştir. Burada 2007 yılına kadar, uzman yardımcısı, uzman, müfettiş ve başmüfettiş olarak görev yapmıştır.

5. İlhami Öztürk’ün özgeçmişinden anlaşıldığı kadarıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında çalıştığı yıllarda ikinci ve üçüncü görev olarak diğer bazı görevlerde de bulunmuştur.

6. Sayın İlhami Öztürk, 1999-2009 yılları arasında Bank Ekspres Müfettişliği görevini ifa etmiştir.

7. 2003-2007 yıllarında Devlet Bakanlığı Başbakan Yardımcılığı Bakan Özel Danışmanlığı görevinde bulunmuştur.

8. İlhami Öztürk, 2004-2006 yıllarında Takasbank A.Ş. Denetim Kurulu Üyeliği yapmıştır.

9. İlhami Öztürk, 2006-2007 yıllarında Takasbank A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği görevini icra etmiştir.

10. 2004-2007 yıllarında Merkezi Kayıt Kuruluşu Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmıştır.

11. 2004-2007 yıllarında Yatırımcıları Koruma Fonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunmuştur.

Sayın İlhami Öztürk’ün, 2007’den sonra, daha da önemli görevlere atandığı görülmektedir. Şöyle:

12. 2007-2012 yıllarında Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı Kurul Üyeliği yapmıştır.

13. 2013 yılında Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı Kurul Başkanlık Müşavirliği görevini ifa etmiştir.

14. 2013 yılında İlhami Öztürk kamu sektöründen ayrılmış ve özel sektöre geçmiştir. 2013-2016 yıllarında SRC Yeminli Mali Müşavirlik ve Denetim Şirketinde Mali Piyasalar Danışmanı olarak çalışmıştır.

Sayın İlhami Öztürk burada üç yıl çalıştıktan sonra 2016 yılında özel sektörü de bırakıp, üniversiteye yönelmiştir. Şimdi İlhami Öztürk’ün akademik kariyerini görelim.

C. İLHAMİ ÖZTÜRK’ÜN AKADEMİK KARİYERİ

İlhami Öztürk’ün özgeçmişinde 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünde “öğretim görevlisi” olarak çalıştığı bilgisi vardır. Özgeçmişte ay bilgisi değil, sadece yıl bilgisi verildiği için bu görevin kaç ay sürdüğü ve bu görev ile sayın Öztürk’ün aynı yıl Sermaye Piyasası Kurulunda ve SRC Yeminli Mali Müşavirlik ve Denetim Şirketindeki görevleri arasında zaman itibarıyla çakışma bulunup bulunmadığını bilemiyorum. Hâliyle sayın İlhami Öztürk, Hacettepe Üniversitesi İİBF Maliye Bölümünde 2013 yılında “öğretim görevliliği” kadrosuna atanmadan ücret karşılığında dışarıdan ders vermiş olabilir.

2013 yılındaki süresini ve niteliğini bilemediğimiz bu “öğretim görevlisi” deneyimini bir yana bırakırsak, İlhami Öztürk’ün akademik kariyerine 2016 yılında Ufuk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Yönetim ve Organizasyon Bölümünde “doktor öğretim üyesi” olarak başladığı söylenebilir.

İlhami Öztürk, 2016 yılında, akademik kariyerine bu şekilde başladıktan sonra izleyen yıllarda, neredeyse her yıl, fakülte veya meslek yüksekokulu değiştiriyor. Sadece beş yıl sonra Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve de aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü oluyor.

İlhami Öztürk’ün akademik kariyeri şu şekilde özetlenebilir: Sayın Öztürk,

1. 2016-2018 yıllarında Ufuk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Yönetim ve Organizasyon Bölümünde doktor öğretim üyesi olarak,
2. 2018 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünde doktor öğretim üyesi olarak,
3. Yine aynı yıl, yani 2018 yılında, Ufuk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Yönetim ve Organizasyon Bölümünde doçent olarak,
4. Yine aynı yıl, yani 2018 yılında, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünde doçent olarak,
5. 2019-2021 yıllarında İzmir Bakırçay Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümünde doçent olarak,
6. Ve nihayet 2021’den bu yana Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doçent olarak

çalışmıştır. İlave edelim: Yukarıda gördüğümüz gibi, sayın İlhami Öztürk, 2021 yılında Boğaziçi Üniversitesinde aynı zamanda Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevine de atanmıştır.

Yani İlhami Öztürk, beş yılda dört üniversite değiştirmiştir. Gerçekte Ufuk ve Hacettepe Üniversitelerine iki ayrı defa girip çıktığını hesaba katılırsa, sayın Öztürk’ün beş yılda dört değil, altı defa fakülte veya meslek yüksekokulu değiştirdiği de söylenebilir.

Sayın İlhami Öztürk bir meslek yüksekokulunda doktor öğretim üyesi olarak başladığı akademik kariyerinde sadece beş yılda Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne yükselmiştir. Bütün akademisyenlerin imreneceği bir başarı! Hangi akademisyen beş yılda doktor öğretim üyeliğinden Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne yükselmeyi istemez ki! Hangi akademisyen akademik kariyerine bir meslek yüksekokulunda başladıktan sadece beş yıl sonra Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde hoca olmayı istemez ki!

İlhami Öztürk’ün Hukuk Doçentliği Hakkında.- İlhami Öztürk, 2019 yılından beri bir hukuk fakültesinde (önce İzmir Bakırçay'da, şimdi Boğaziçi'nde) doçent olarak çalışıyor. Sayın İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesinin internet sitesinde yer alan özgeçmişinden doçentlik unvanının 2018 yılında aldığı anlaşılıyor. Söz konusu özgeçmişte doçentliğinin hangi alanda olduğu belirtilmiyor. Hâliyle bir hukuk fakültesine doçent olarak atandığına göre sayın İlhami Öztürk’ün doçentliğinin hukuk alanında olduğu tahmin edilebilir.

Oysa, yukarıda açıklandığı gibi, akademik.yok.gov.tr’deki eğitim bilgilerine göre, İlhami Öztürk’ün üniversiteden mezun olduktan 22 yıl sonra girip iki yılda mezun olduğu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi lisans programı dışında hukuk fakültesi ve hukuk eğitimiyle bir ilgisi yok. İlhami Öztürk’ün lisans eğitimi (1990-1994) kamu yönetimi, yüksek lisans eğitimi (1994-2010) ve doktora eğitimi (2010-2012) da maliye alanındadır. 2016-2018 arasında da çeşitli üniversitelerin “maliye” ile “yönetim ve organizasyon” bölümlerinde çalıştığını yukarıda gördük.

Bu eğitime sahip bir öğretim üyesinin nasıl olup da hukuk doçenti olduğunu ben bilemiyorum. İşte bu noktada İlhami Öztürk’ün 2016 yılında girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2018 yılında mezun olduğu bilgisi bizi aydınlatıyor. Zira Öztürk’ün doçentlik unvanı da 2018 tarihlidir. İlhami Öztürk’ün doçentliği ile 2016-2018 yıllarında hukuk fakültesi lisan eğitimi alması arasında bir bağ var mıdır, hâliyle onu bilemiyorum. Ama hukuk doçenti olması, hukuk fakültesinden mezun olduğu yıla rastlıyor. Hâliyle bir ihtimal İlhami Öztürk, hukuk doçenti değil, olması gerektiği gibi maliye doçenti ise o zaman bu paragrafta yapılan açıklamalar yanlış olur. Ama bu durumda da hukuk doçenti olmayan bir öğretim üyesinin nasıl olup da hukuk fakültesi kadrosuna atandığı sorusunun sorulması gerekir.

* * *

Ayrı bir başlık açmadan belirtelim ki İlhami Öztürk’ün akademik hayatında yönettiği toplam yüksek lisans tez sayısı sadece üçtür. Yönettiği doktora tezi sayısı ise sıfırdır [12]. Tez yönetme tecrübesi olmayan bir öğretim üyesinin, yüksek lisans ve doktora tezlerinin yapıldığı Sosyal Bilimler Enstitüsünün Müdürlüğüne atanması ayrıca eleştirilecek bir husustur.

* * *

Yine ayrıca bir başlık açmadan ilave edeyim ki, sayın İlhami Öztürk’ün yüksek lisans ve doktorası maliye ve belki doçentliği hukuk alanındadır. Oysa müdürlüğüne atandığı Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde ne maliye, ne de hukuk anabilim dalı vardır. Yani uzmanlığı maliye ve hukuk olan İlhami Öztürk’ün yönettiği Sosyal Bilimler Enstitüsünde maliye veya hukuk alanında yüksek lisans veya doktora programları bulunmamaktadır.

* * *

Görüldüğü gibi sayın İlhami Öztürk’ün çok renkli bir özgeçmişi var. Burada İlhami Öztürk’ün özgeçmişinde tüm renkleri verdiğimi de sanmayınız. Örneğin sayın İlhami Öztürk’ün verdiği dersler ve bulunduğu üniversite içi idarî görevler de alışılmadık ölçüde çeşitli ve çoktur.

İlhami Öztürk’ün Verdiği Dersler.- İlhami Öztürk, her yıl on civarında ders veriyor. Mesela CV’sine göre, sayın Öztürk, neredeyse her yıl 10 civarında ders vermiştir. Bu derslerin arasında, “idare hukuku”, “ceza hukuku”, “vergi hukuku”, “sağlık hukuku”, “imar hukuku”, “disiplin hukuku”, “tebligat hukuku”, “bankacılık hukuku”, “kentsel dönüşüm hukuku”, “vergi ve benzeri mali yükümlülükler hukuku”, “hasta ve insan hakları”, “hukuk ve iktisat”, “maliye”, “finansal türevler”, “finansal piyasalar ve kurumlar”, “sağlık alanı ile ilgili hukuksal sorunlarda bilirkişilik” gibi her biri diğerinden farklı ve ilginç dersler vardır. Yanlış saymadıysam sayın İlhami Öztürk sadece son üç yılda yirmi değişik ders vermiş. 2016 yılında doktor öğretim üyesi olarak kariyerine başlayan birisi, birbirinden bu kadar farklı dersleri nasıl ve hangi birikimle verebilir? Bu kadar çok ve birbirinden bu kadar farklı dersi kıdemli bir öğretim üyesi de hakkıyla veremez. İlave edelim ki, İlhami Öztürk’ün verdiği bütün dersler Türkçedir. Hayatında İngilizce ders vermemiş bir öğretim üyesi nasıl olacak da derslerin İngilizce yapıldığı bir Sosyal Bilimler Enstitüsünün müdürlüğünü görevini yapabilecek?

İlhami Öztürk’ün Bulunduğu Üniversite İçi İdarî Görevler.- İlhami Öztürk, 2016’da üniversitede doktor öğretim üyesi olarak çalışmaya başladıktan sonra, neredeyse çalıştığı bütün kurumlarda, anabilim dalı başkanlığı, bölüm başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği, senato üyeliği, dekan yardımcılığı ve şimdi de Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlüğü gibi önemli idarî görevlerde bulunmuştur. Yanlış saymadıysam özgeçmişinde yazılan tam 23 adet üniversite içi idarî görev var. İlhami Öztürk’ün bir öğretim üyesinin gelebileceği aşağı yukarı bütün idarî görevlere sadece beş yıl içinde geldiği görülmektedir. Sayın Öztürk’ün üniversitede henüz gelmediği sadece iki idarî görev kalmıştır: Dekanlık ve rektörlük. Bilindiği gibi bu görevlere atanmak için profesör unvanına sahip olmak gerekmektedir. Profesör olmak için de, doçentlikte beş yıl bekleme şartı vardır. Buna göre 2018’de doçent olan sayın Öztürk, 2023’te profesör olabilecektir.

D. İLHAMİ ÖZTÜRK’ÜN YAYIN LİSTESİ

Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün hepimizin imreneceği bir yayın listesi var.

Boğaziçi Üniversitesi web sayfasında yayınlanan özgeçmişine göre 6 kitabı ve 81 adet makalesi; akademik.yok.gov.tr'ye göre ise 6 adet kitabı ve 84 adet makalesi var.

Kitaplarından ilki 2009, sonuncusu ise 2020 tarihlidir.

Sayın İlhami Öztürk’ün 84 adet makalesi hakkında bazı gözlemlerde bulunmak isterim:

1. Öncelikle belirtmek isterim ki, sayın İlhami Öztürk’ün bütün makaleleri Türkçedir. Öztürk’ün özgeçmişine göre İngilizce bir makalesi yoktur. Hâliyle bir akademisyenin İngilizce makalesi olmak zorunda değildir. Ancak hayatında şimdiye kadar İngilizce bir makale yazmamış bir öğretim üyesinin derslerin İngilizce yapıldığı ve yüksek lisans ve doktora tezlerinin İngilizce yazıldığı bir Enstitüyü nasıl yönetebildiği de merak konusudur.

2. Sayın İlhami Öztürk’ün makalelerinden en eskisi 2007, en yenisi 2022 tarihlidir. Yani İlhami Öztürk 15 yılda 84 makale yayınlamış. Bu, yıl başına ortalama 6 makale ediyor. Rekor 2009 yılına ait. Bu yıl sayın İlhami Öztürk toplam 18 makale yayınlamış. Yani ortalama üç haftada bir makale.

Sayın İlhami Öztürk’ü gerçekten kutlamak gerekir. Bu istisnaî bir başarıdır. Hukuk ve maliye gibi alanlar için İlhami Öztürk’ün makale sayısı, benim şimdiye kadar şahit olmadığım bir başarıya işaret ediyor. Sanıyorum hukukçu veya maliyeci meslektaşlarım da benim bu gözlemimi paylaşırlar.

Sayın İlhami Öztürk’ün makalelerine ilişkin gözlemlerime devam edeyim:

3. İlhami Öztürk’ün makalelerinden bir kısmı hep aynı dergilerde yayınlanmıştır. Şöyle: Sayın Öztürk’ün makalelerinden 5’i de bir dergide, 6’sı bir dergide, 7’si bir dergide, 9’u bir dergide ve 14’ü bir dergide yayınlanmıştır.

4. Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün makale listesi incelendiğinde bir özellik daha göze çarpıyor: Yayın listesinde bulunan toplam 84 makaleden 53’ü, yani yüzde 63’ü ortak yazarlıdır [13]. Bu makaleleri sayın İlhami Öztürk, tek başına değil, bir yazar arkadaşıyla birlikte yazmıştır. Hâliyle akademik dünyada bir makalenin tek bir yazar tarafından yazılması şart değildir. Bir makale tek bir yazar tarafından yazılabileceği gibi birden fazla yazar tarafından birlikte de yazılabilir. Ancak hukuk veya maliye alanında ortak yazarlı kitaplara sık rastlansa da, ortak yazarlı makalelere nispeten az rastlanır. Bu alanlarda bir yazarın yayınladığı toplam makale sayısının yarısından fazlasının ortak yazarlı olması pek sık rastlanan bir durum değildir. Sanıyorum bu alanlarda çalışan her meslektaşım benim bu gözlemimi teyit edecektir.

İlhami Öztürk’ün yayın listesinin gösterdiği özellikler dikkate alındığında şunu açıkça söyleyebilirim: Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün yayın listesi, Türkiye’de ortalama bir hukuk fakültesinde görev yapan ortalama bir hukuk doçentinin yayın listesinden nicelik olarak çok daha zengindir.

Sayın Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün yayın listesi nicelik olarak çok zengindir; ama gelgelelim, aynı şeyi nitelik açısından söylemek çok zordur. Şüphesiz bir yazarın makalelerinin değerini ölçmek kolay bir iş değildir. Bununla birlikte günümüzde makalelerin değerinin atıf indekslerinde aldıkları atıf sayısıyla ölçüldüğü de bir gerçektir. İlhami Öztürk’ün bu 84 adet makalesiyle Web of Science tarafından taranan dergilerde aldığı atıf sayısı 0 (sıfır)dır [14].

Oysa Boğaziçi Üniversitesinde Sosyal Bilimler Enstitüsünün bünyesindeki programlarda görev yapan öğretim üyelerinin pek çoğunun aldıkları atıf sayıları Türkiye’deki en yüksek atıf sayılarıdır. Vakıa ülkemizde atıf sayısı en yüksek öğretim üyelerimizin görev yaptığı bir Sosyal Bilimler Enstitüsü, atıf sayısı sıfır olan bir Müdür tarafından yönetilmektedir.

* * *

Özet.- Yukarıda İlhami Öztürk’ün eğitimi, üniversite dışı ve üniversite içi deneyimini ve yayınlarını etraflı bir şekilde gördük. Açıklamalar çok uzadı ve karıştı. Burada bir özet yapmakta yarar var:

1. İlhami Öztürk, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden 1994 yılında mezun olmuştur. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalında 1994 yılında başladığı yüksek lisans eğitimini, 16 yıl sonra, 2010 yılında bitirmiştir. Aynı yerde 2010 yılında başladığı doktora eğitimini ise 2 yıl içinde, yani 2012 yılında bitirmiştir. İlhami Öztürk, 2016 yılında girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2018 yılında mezun olmuştur.

2. İlhami Öztürk’ün CV’sinde yabancı dil bilgisi ve seviyesine ilişkin bir veri yoktur.

2. İlhami Öztürk, 2018 yılında, maliye veya hukuk doçenti olmuştur.

4. İlhami Öztürk, 1994-2016 yılları arasında, banka müfettiş yardımcılığı, idarî yargı hâkim adaylığı, Maliye Bakanlığı maliye müfettiş yardımcılığı, İMKB uzmanlığı ve müfettişliği, bakan özel danışmanlığı, Takasbank Denetim Kurulu üyeliği, Yatırımcıları Koruma Fonu Yönetim Kurulu Üyeliği, Sermaye Piyasası Kurulu Üyeliği, SPK Başkanlık Müşavirliği ve bir özel şirkette danışmanlık gibi toplamda 14 ayrı görevde bulunmuştur.

5. İlhami Öztürk, 2016 yılında kamu ve özel sektörden ayrılmış ve üniversiteye geçmiştir. Ufuk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu doktor öğretim üyesi olarak başladığı akademik kariyerinde beş yıl içinde dört üniversite değiştirerek Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doçentlik görevine gelmiş ve ayrıca Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmıştır.

6. İlhami Öztürk, 2016-2021 yılları arasında beş yıl gibi kısa bir süre içinde üniversitede anabilim dalı başkanlığı, bölüm başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği, senato üyeliği, dekan yardımcılığı, sosyal bilimler enstitüsü müdürlüğü gibi tam 23 adet idarî görevde bulunmuştur.

7. İlhami Öztürk, 15 yılda 6 kitap ve 84 makale yazmıştır. Kitap ve makalelerinin hepsi Türkçedir.

8. İlhami Öztürk’ün bu yayınlarıyla Web of Science’a göre aldığı atıf sayısı sıfırdır.

9. İlhami Öztürk, “idare hukuku”, “ceza hukuku”, “vergi hukuku”, “sağlık hukuku”, “imar hukuku”, “disiplin hukuku”, “tebligat hukuku”, “bankacılık hukuku”, “kentsel dönüşüm hukuku”, “vergi ve benzeri mali yükümlülükler hukuku”, “hasta ve insan hakları”, “hukuk ve iktisat”, “maliye”, “finansal türevler”, “finansal piyasalar ve kurumlar” gibi birbirinden oldukça farklı, yılda ortalama 10 civarında ders vermiştir. Verdiği derslerini hepsi Türkçedir.

İşte Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün Müdürü ve Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin en kıdemli öğretim üyesi ve tek doçenti olan İlhami Öztürk’ün eğitsel, akademik, bilimsel ve meslekî özellikleri bunlardır.

IV. BURADA ELEŞTİRİLEN ŞEY NEDİR?

Yukarıda sayın Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün eğitimi, meslekî ve akademik deneyimi ve yayın listesi hakkında çeşitli bilgiler verip, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne atanması bakımından çeşitli eleştiriler yönelttim. Bu eleştiriler sayın İlhami Öztürk’ün kişiliğine veya özel hayatına yöneltilmiş eleştiriler değildir. Bir kamu görevini üstlenen herkes, üstlendiği göreve ehil ve layık olup olmadığı konusunda kendisine yöneltilecek eleştirilere katlanmak zorundadır. Hâliyle kendisine yöneltilen eleştirilerden doğru olmayan eleştiriler varsa bunlara cevap verebilir ve bunları düzeltebilir.

Ben burada neyi eleştirdiğimi bir kez daha ve altını çizerek belirtmek isterim.

1. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün eğitimi, mesleki ve akademik kariyeri değil, bu eğitim ve kariyerdeki bir kişinin Türkiye’nin en iyi Üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

2. Burada eleştirilen şey, İlhami Öztürk’ün tecrübesiz bir akademisyen olması değil, tecrübesiz bir akademisyenin Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü gibi tecrübe gerektiren bir göreve atanmasıdır.

3. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün İngilizce makalesinin olmaması değil, İngilizce makalesi olmayan bir öğretim üyesinin yüksek lisans ve doktora tezlerinin İngilizce yazıldığı bir Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

4. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün Web of Science’a göre atıf sayısının sıfır olması değil, atıf sayısı sıfır olan bir öğretim üyesinin, Türkiye’nin bünyesinde en çok atıf olan öğretim üyelerinin görev yaptığı bir Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

5. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün akademik kariyerine bir meslek yüksekokulunda doktor öğretim üyesi olarak başlaması değil, kariyerine bu şekilde başlayan bir öğretim üyesinin sadece beş yıl sonra Türkiye’nin en saygın Üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

6. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün yüksek lisansını 16 yılda, doktorasını ise 2 yılda tamamlaması değil, yüksek lisansını 16 yılda, doktorasını 2 yılda tamamlayan bir öğretim üyesinin yüksek lisans ve doktora eğitimi yaptırmakla görevli Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

7. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün üniversite dışında 22 yıl çalıştıktan sonra akademik kariyere geçmesi değil, üniversiteye bu şekilde geçtikten sadece beş yıl sonra Türkiye’nin en iyi Üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

8. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün akademik kariyerinde beş yılda dört üniversite değiştirmesi değil, böyle istikrarsız bir akademik kariyere sahip bir öğretim üyesinin Türkiye’nin en istikrarlı Üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

9. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün akademik hayatında sadece üç yüksek lisans tezi yönetmesi ve hiç doktora tezi yönetmemesi değil, hayatında doktora tezi yönetmemiş bir öğretim üyesinin temel görevi yüksek lisans ve doktora tezlerinin yönetilmesi olan Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

10. Burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün maliye doktoru veya hukuk doçenti olması değil, bünyesinde maliye veya hukuk programı bulunmayan Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasıdır.

11. Nihayet burada eleştirilen şey, sayın İlhami Öztürk’ün, 2016’da girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2018’de mezun olması değil, hukuk fakültesi ve hukuk eğitimiyle bundan başka ilgisi bulunmayan ve yüksek lisansı ve doktorası da hukuk alanında olmayan bir öğretim üyesinin bir hukuk fakültesine doçent olarak atanması ve şimdide Türkiye’nin en saygın Üniversitelerinden birinin Hukuk Fakültesinin tek doçenti ve en kıdemli öğretim üyesi olmasıdır.

IV. İLHAMİ ÖZTÜRK’ÜN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE ATANMASINI HAKLI GÖSTEREN NİTELİKLERİ NELERDİR?

Görüldüğü gibi, sayın İlhami Öztürk’ün sahip olduğu bilimsel ve akademik nitelikler, Türkiye’nin en iyi Üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasını açıklayabilecek nitelikler değildir.

Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde bulunan çeşitli programlarda görev yapan toplam 73 profesör, 53 doçent, 106 doktor öğretim üyesinin bulunduğu anlaşılıyor [15]. Bunların hepsi birbirinden değerli, kendilerini ispat etmiş, uluslararası yayınları olan saygın isimlerdir. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevine bu 73 profesörden herhangi biri atanabilirdi.

Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, bu göreve atanabilecek kendini ispat etmiş pek çok profesör var iken, bu göreve, bu Üniversitenin dışından, yüksek lisansını on bir yıl önce, doktorasını dokuz yıl önce tamamlamış, akademik kariyere de sadece beş yıl önce başlamış bir doçent atanmıştır.

Herhâlde, sayın Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün, bu önemli göreve atanmasını haklı kılan, CV’sinde yazmayan ve dolayısıyla bizim bilmediğimiz birtakım istisnaî bilimsel ve akademik vasıfları vardır.

Sayın İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne atanmasını meşru kılan bilimsel ve akademik vasıflarının neler olduğunu bilmeye, başta Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde görev yapan öğretim üyelerinin ve sonra bu Enstitüde yüksek lisans ve doktora öğrenimi gören yüzlerce öğrencinin ve daha sonra da bütün Türk vatandaşlarının hakkı vardır.

Sayın İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanmasını meşru kılan bu vasıfların neler olduğunu şüphesiz onu bu makama atayan Boğaziçi Üniversitesinin saygıdeğer Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci biliyordur. Sayın İnci’yi bu vasıfları açıklamaya davet ediyorum.

Boğaziçi Üniversitesinde son iki yıldır yaşananların altında siyasî iktidarın bazı tercihlerinin yattığı iddia ediliyor. Bunu bilemem. Ama şunu söyleyebilirim: Bir akademik göreve atamada atanacak kişinin siyasî eğilimleri, dindar veya laik olması, sağcı veya solcu olmasının, şu partiye veya bu partiye oy vermesinin bir önemi yoktur. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne atanan öğretim üyesi de bir insan olarak laik veya dindar, sağcı veya solcu, şu partinin veya bu partinin taraftarı olabilir. Mühim olan o kişinin atandığı görevi hakkıyla yerine getirecek akademik ve bilimsel niteliklere sahip olmasıdır. Ben burada sayın İlhami Öztürk’ün siyasal eğilimlerini eleştirmiyorum; adı geçenin siyasal eğilimlerinin ne olduğunu da zaten bilmiyorum. Benim burada eleştirdiğim şey, sayın İlhami Öztürk’ün veya onu atayanların siyasal eğilimi değil, sayın İlhami Öztürk’ün atandığı Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevinin gerektirdiği akademik ve bilimsel nitelikleri karşılamıyor olmasıdır.

Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biridir. Bu Üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü de Türkiye’nin en iyi Sosyal Bilimler Enstitülerinden biridir. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde görev yapan sosyal bilimciler de Türkiye’nin en iyi sosyal bilimcileri arasında yer alır. Türkiye’nin en iyi sosyal bilimcilerinin bulunduğu bir Enstitüye müdür olarak da Türkiye’nin en iyi sosyal bilimcilerinden biri atanmalıdır. Sayın İlhami Öztürk’ün Türkiye’nin en iyi sosyal bilimcilerinden biri olduğu söylenebilir mi? Sayın İlhami Öztürk’ün yabancı dilde tek bir makalesi yoktur. Web of Science’a göre aldığı atıf sayısı sıfırdır. İlhami Öztürk’ün eğitim ve akademik kariyerine ilişkin bilgileri ise yukarıda verdik. Bu bilgiler en iyi sosyal bilimcilerden birinin bilgileri midir? Bana öyle geliyor ki, İlhami Öztürk, Türkiye’nin en iyi sosyal bilimcilerini bünyesinde barındıran bir Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür olarak atanması apaçık bir hatadır.

İlhami Öztürk’ü bu göreve atayan sayın Rektör Mehmet Naci İnci, sayın Öztürk’ün Türkiye’nin en iyi Üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne atanmasını meşru gösteren akademik sebeplerin neler olduğunu kamuoyuna açıklamalıdır. Ben bu sebepleri bilmiyorum. Sayın İlhami Öztürk’ün özgeçmişi ve yayın listesine bakıldığında da Türkiye’nin en iyi üniversitesinin Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne atanmasını haklı kılacak bir sebep göremiyor ve belki de haksız yere sayın İlhami Öztürk’ün bu yüksek görevi hak etmediğini düşünüyorum.

Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde bu göreve atanacak niteliklere sahip pek çok profesör varken, Boğaziçi Üniversitesinin sayın Rektörünün bu meslektaşlarından birini değil de, bu Enstitü Müdürlüğüne dışarıdan bir doçenti ataması bir rastlantı değildir; bunun hiç şüphesiz ki belirli sebepleri vardır. Sayın Rektör Prof. Dr. Mehmet Naci İnci’yi, sayın Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne atanmasını haklı kılan sebepleri açıklamaya davet ediyorum. Eğer bu sebepleri açıklarsa ben mutlu olacak ve kendisine müteşekkir kalacağım.

* * *

Benzer bir açıklamayı, hukuk fakültesine ilişkin olarak, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin müstafi dekanı sayın Prof. Dr. Selami Kuran’dan da yapmasını bekliyorum. Çünkü sayın İlhami Öztürk’ün sayın Kuran’ın dekanlığı döneminde Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doçent olarak görevlendirildiği anlaşılıyor.

Sayın Prof. Dr. Selami Kuran, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesine kurucu dekan olarak atandığında, 20 Şubat 2021 tarihinde Milliyet gazetesine hepimizin yüreğine su serpen şu açıklamayı yapmıştı:

“Akademisyenler, Boğaziçi’nin akademik atama ve yükseltme kriterlerine uygun görevlendirilecek. Zamanla bu kriterleri de yükseltmeyi hedefliyoruz. Beni bilen bilir. Hiç kimsenin yaşam tarzı, siyasi görüşü, inancıyla ilgilenmem. Tek kriterim herkesin işini yapması, liyakat ve adalettir. Boğaziçi Hukuk Fakültesi’ne babamın oğlu gelse liyakat ve adaletten ödün vermem. Hakkı teslim ederim. Tekrar ediyorum; babamın oğlu veya yakınım bile olsa liyakat ve adaletten vazgeçmem” [16].

“Sağlık sorunları nedeniyle” istifasını vermemiş ve hâlâ görevde olmuş olsaydı saygıdeğer meslektaşım Prof. Dr. Selami Kuran’a şu soruları sormak isterdim: (1) Değerli Meslektaşım, size göre Doç. Dr. İlhami Öztürk, “Boğaziçi’nin akademik atama ve yükseltme kriterleri”ni karşılıyor mu? (2) Sayın Meslektaşım, Boğaziçi’nde daha da “yükseltmeyi hedeflediğiniz” kriterler bunlar mı? (3) Kıymetli Meslektaşım, Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doçent olarak görev yapması, bahsettiğiniz “liyakat ve adalet” anlayışıyla bağdaşıyor mu?

SONUÇ

Şimdi şu soruları sorarak bu makaleyi bitireyim:

1. Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin neden hukukçu bir dekanı yok? Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi neden, “dekanı hukukçu olmayan hukuk fakülteleri kervanı”na katıldı? Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde neden profesör unvanına sahip bir öğretim üyesi bulunmuyor? Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde neden tek bir doçent var? Ve neden bu doçent, yüksek lisans ve doktorası da hukuk alanında olmayan bir doçent? Ve keza neden bu doçentin Web of Science’a göre aldığı atıf sayısı sıfır? Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin ulaşmak istediği yüksek akademik standart bu mudur?

2. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, kendisine ehil ve liyakatli bir müdür bulmuş mudur? Boğaziçi Üniversitesinde Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevine atanabilecek kendini kanıtlamış ve deneyimli bunca öğretim üyesi var iken neden Doç. Dr. İlhami Öztürk bu göreve atanmıştır? Sayın İlhami Öztürk’ün bu göreve atanmasını haklı gösteren bilimsel ve akademik nitelikleri nelerdir? İlhami Öztürk’ün bu göreve atanmasında ne gibi bir kamu yararı vardır?

* * *

Sevgili okuyucular, eminim sizler de benim gibi, kendize bu gibi sorular soruyor ve bu sorulara cevap bulmakta zorlanıyorsunuzdur. Hepimiz ülkemizin en iyi üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesinin nasıl adım adım eriyip gittiğini çaresizlik içinde izliyor ve buna üzülüyoruz.

Ben üniversitelerin nasıl değersizleştiğini 25 Kasım 2019 tarihinde yayınladığım “Akademinin Değersizleşmesi Üzerine” başlıklı makalemde ayrıntılarıyla ve istatistiklerle gösterdim. Hatta bu makalemde aynen şöyle yazmıştım:

“Ben Türkiye’de ODTÜ ve Boğaziçi gibi başarısını bugüne kadar koruyabilen son bir iki üniversitenin de çok yakın bir gelecekte başarılarının kurbanı olacağından korkuyorum” [17].

Üzülerek söyleyeyim ki bu kehanetim doğru çıktı. Aslında bu bir “kehanet” değil, son yirmi yıldır Türk üniversitelerinin içinden geçtiği sürece bakarak yapılmış bir öngörüydü. O nedenle, benim için, Boğaziçi Üniversitesinin başına gelenler bir sürpriz olmadı. Tersine bu olaylar benim öngörülerimi teyit etti. Korkarım ki Boğaziçi Üniversitesindeki çöküş, Türkiye’nin genel durumunda bir değişiklik olmadıkça, önümüzdeki aylarda ve yıllarda da ağırlaşarak devam edecek.

K.G., 5 Ekim 2022, Saat 15:00


BU MAKALE İLGİNİZİ ÇEKTİYSE ŞU KİTAP DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Perfectus Belaslatinas, KURBAĞA MANASTIRI (Abbatia Ranae) (Kemal Gözler’in Sunuşu ve Çevirisiyle), İstanbul, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2021.

“Perfectus Belaslatinas hakkında tek bildiğimiz şey, 1300’lerde ‘Kurbağa Manastırı’ isimli bir manastırda yaşamış olması. Belaslatinas, Historia Abbatiae Ranae (Kurbağa Manastırı Tarihi) isimli elyazmasında, manastırların potestas ordinis tarafından nasıl aşama aşama ele geçirildiğini ve manastırların nasıl adım adım çöktüğünün hikâyesini anlatıyor”.


DİPNOTLAR
(Geri dönmek için dipnot numarasının üzerine tıklayınız).
[1] Kemal Gözler, “Hoş Geldin Boğaziçi Hukuk: Boğaziçi Üniversitesinde Neden İki Yeni Fakülte Kuruldu?”, www.anayasa.gen.tr/bogazici-hukuk.htm (Yayın Tarihi: 6 Şubat 2021).
[2] Cumhuriyet, 27 Temmuz 2022, www.cumhuriyet.com.tr/...-1962713; Diken, 27 Temmuz 2022, www.diken.com.tr/...-ettiGazete Duvar, 27 Temmuz 2022, www.gazeteduvar.com.tr/...-1575033.
[3] https://hf.boun.edu.tr/tr/dekanlik (Erişim Tarihi: 5 Ekim 2022)
[4] Kemal Gözler, “Hukukçu Olmayan Hukuk Dekanları: Türkiye’de Bazı Hukuk Fakültelerine Hukukçu Olmayan Dekan Atanması Hakkında Eleştiriler”, www.anayasa.gen.tr/dekanlar.htm (Yayın Tarihi: 12 Ekim 2019).
[5] Kemal Gözler, “YÖK’ün Hukukçu Olmayan Hukuk Fakültesi Dekanlarına İlişkin 16 Şubat 2021 Tarihli Açıklaması Hakkında”, www.anayasa.gen.tr/yok-hukuk.htm (Yayın Tarihi: 16 Şubat 2021).
[6] Kemal Gözler, "Hukukçu Olmayan Hukuk Dekanları: Türkiye’de Bazı Hukuk Fakültelerine Hukukçu Olmayan Dekan Atanması Hakkında Eleştiriler", www.anayasa.gen.tr/dekanlar.htm (Yayın Tarihi: 12 Ekim 2019); Kemal Gözler, “YÖK’ün Hukukçu Olmayan Hukuk Fakültesi Dekanlarına İlişkin 16 Şubat 2021 Tarihli Açıklaması Hakkında”, www.anayasa.gen.tr/yok-hukuk.htm (Yayın Tarihi: 16 Şubat 2021).
[7] İlhami Öztürk’ün CV’si için bkz.: https://hf.boun.edu.tr/...cv.pdf (Erişim Tarihi: 5 Ekim 2022). Link çalışmazsa izleyen yolu kullanabilirsiniz: https://hf.boun.edu.tr/ > Akademik Kadro > İlhami Öztürk > Özgeçmiş (Sayfanın sonundadır).
[9] T24, 13 Aralık 2021, https://t24.com.tr/...1000442.
[10] akademik.yok.gov.tr/..113D3F6. Link çalışmazsa akademik.yok.gov.tr/’ adresinde “Arama” kutucuğuna “İlhami Öztürk” yazarak “Arama”ya tıklayınız. Açılan “Sonuç” sayfasında “Akademisyenler” linkine tıklayınız. Daha sonra açılan sayfada “İlhami Öztürk” isminin üstüne tıklayınız.
[11] https://hf.boun.edu.tr/...cv.pdf; akademik.yok.gov.tr/...13D3F6 (Erişim Tarihi: 5 Ekim 2022). Link çalışmazsa akademik.yok.gov.tr/ adresinde “Arama” kutucuğuna “İlhami Öztürk” yazarak “Arama”ya tıklayınız. Açılan “Sonuç” sayfasında “Akademisyenler” linkine tıklayınız. Daha sonra açılan sayfada “İlhami Öztürk” isminin üstüne tıklayınız. Daha sonra sol menüde en alt sırada bulunan “Üniversite Dışı Deneyim” sekmesine tıklanız.
[12] İlhami Öztürk’ün akademik.yok.gov.tr’ye göre yönettiği yüksek lisans tez sayısı 3’tür. Boğaziçi Üniversitesinin sitesindeki CV’sine (https://hf.boun.edu.tr/...cv.pdf) göre ise yönettiği yüksek lisans tez sayısı 5’tir. Ancak tezlerinden ikisi aynıdır. YÖK Tez Merkezinin kayıtlarına göre ise İlhami Öztürk’ün yönettiği tez sayısı sadece 2'dir. https://tez.yok.gov.tr’de “Arama” hanesine “İlhami Öztürk”, “Aranacak Alan” hanesi de “Danışman” seçtikten sonra arama yapılırsa İlhami Öztürk'ün yönettiği iki teze (531742 ve 531608 numaralı tezler) ulaşılmaktadır. Tezlerden birincisi işletme, ikincisi bankacılık alanındadır.
[13] İlhami Öztürk'ün yayın listesine https://hf.boun.edu.tr/...cv.pdf’den ve akademik.yok.gov.tr/’den ulaşılabilmektedir (Erişim Tarihi: 5 Ekim 2022).
[14] Atıf taraması 5 Ekim 2002 tarihinde Clarivate/Web of Science, Search in Web of Science Core Collection’da Documents > Cited references > Cited author > ve keza Researchers > Name Search > Author Records > Author Profile > Citation Report menüleriyle yapılmıştır. Author / Researchers olarak “OZTURK, ILHAMI”, “Öztürk, İlhami”, “Ozturk, Ilhami” kelimeleri kullanılmıştır. Arama sonucunda birincisi SPK’da görevli, İkincisi İzmir Bakırçay Üniversitesinde görevli iki “Ozturk, Ilhami” çıkmıştır. Her ikisinin de “Citation Report”unda “Citing Articles: 0” ve “Times Cited: 0” çıkmıştır. Yani Doç. Dr. İlhami Öztürk’ün aldığı atıf sayısı sıfırdır. Citation Report’ların ilgili kısımlarının görüntüsü aşağıdadır.
Teknik olarak yaptığım bir hata varsa veya Web of Science’ta kayıtlı bir başka “Öztürk, İlhami” varsa hatamı bildirenlere müteşekkir kalacağım.
[15] Orhan Bursalı, “Ha gayret, Boğaziçi Üniversitesi’ni yok etmeye bir adım kaldı!”, Cumhuriyet, 14 Aralık 2021, www.cumhuriyet.com.tr/...1892481.
[16] Milliyet, 20 Şubat 2021, www.milliyet.com.tr/-6436162; https://haberler.boun.edu.tr/...hedefliyoruz (Erişim Tarihi: 5 Ekim 2022).
[17] Kemal Gözler, “Akademinin Değersizleşmesi Üzerine”, www.anayasa.gen.tr/degersizlesme.htm (Yayın Tarihi: 24 Kasım 2019).



İKTİBAS KONUSUNDA UYARI:
Bu yazının başka internet sitelerinde, gazete veya dergilerde tam metin olarak yayınlanmasına rızam yoktur. Makaleden (yarısını geçmemek şartıyla) alıntı yaptıktan sonra tamamının okunması için www.anayasa.gen.tr/bogazici-sbe.htm adresine link verilmesini rica ediyorum.

DÜZELTME HAKKI:
Bu makale, en geç bir yıl içinde kağıt bir kitapta yayınlanacaktır. Kağıt olarak yayınlanıncaya kadar, bu makalede düzeltme ve değişiklik yapma hakkımı saklı tutarım. Bu süre içinde okuyucularımın makalemde gördükleri hataları bana bildirmeleri beni mutlu eder.

CEVAP HAKKI:
Bu makalede ileri sürülen görüşlere karşı, makalede ismi geçen kişiler veya kurumlar veya makalede ismi geçmemekle birlikte makalenin konusuyla doğrudan doğruya ilgili kişiler bir cevap vermeyi arzu ederlerse, cevaplarını, görüş ve eleştirilirine bu makalenin altında yayınlamaktan mutluluk duyarım.

MAKALENİN SON HALİNDEN ALINTI YAPILMASI RİCASI:
Makalelerimde, çoğunlukla, yayınlanmasını izleyen günlerde, düzeltmeler, değişiklikler ve eklemeler oluyor. Kağıt kitabın yayınlanmasından önce, bu makaleden alıntı yapacaksanız, alıntı yaptığınız gün itibarıyla makalenin son hâlini buradan kontrol etmenizi rica ederim.

BU METNE AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE ATIF YAPILMASI ÖNERİLİR:
Kemal Gözler, “Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ve Sosyal Bilimler Enstitüsünde Neler Oluyor?” (www.anayasa.gen.tr/bogazici-sbe.htm) (Yayın Tarihi: 5 Ekim 2022).

BU MAKALE İLGİNİZİ ÇEKTİYSE ŞU MAKALELERİM DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
1. Kemal Gözler, “Hoş Geldin Boğaziçi Hukuk: Boğaziçi Üniversitesinde Neden İki Yeni Fakülte Kuruldu?”, (www.anayasa.gen.tr/bogazici-hukuk.htm) (Yayın Tarihi: 6 Şubat 2021).
2. Kemal Gözler, “Akademinin Değersizleşmesi Üzerine”, www.anayasa.gen.tr/degersizlesme.htm (Yayın Tarihi: 24 Kasım 2019).

GEÇMİŞTE BAZI HUKUK FAKÜLTELERİNİ ELEŞTİRDİĞİM ŞU MAKALELER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
1.Kemal Gözler, “Yalova Üniversitesi SBE Kamu Hukuku Yüksek Lisans Programı Hakkında Eleştiriler”, www.anayasa.gen.tr/yalova-yl.pdf (Yayın Tarihi: 9 Ocak 2014).

2. Kemal Gözler, “Anadolu Hukukta Neler Oluyor? Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Bir Hukuk Felsefesi Hocasının Görevine Son Verilmesi ve Hukuk Felsefesi Dersini Vermekle Bir İlahiyat Fakültesi Hocasının Görevlendirilmesi Hakkında Bir Eleştiri”, www.anayasa.gen.tr/anadolu-hukuk.htm (Yayın Tarihi: 6 Ekim 2019).

BU MAKALE İLGİNİZİ ÇEKTİYSE ŞU KİTABIM DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Kemal Gözler, Türkiye Nereye Gidiyor? Akademi ve Hukuk Üzerine Gözlemler ve Eleştiriler (Makalelerim 2019), Bursa, Ekin, 2. Baskı, 2020.


(c) Kemal Gözler, 2022.
Copyright ve Sorumluluk
İktibas (Alıntı) Koşulları
Atıf (Kaynak Gösterme) Usulleri

Editör: Kemal Gözler
E-Mail:
Lütfen bana e-posta göndermeden önce şu açıklamaları okuyunuz.
twitter.com/k_gozler
Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr
Bu Sayfa: www.anayasa.gen.tr/bogazici-sbe.htm
Bu Sayfanın Yayın Tarihi: 5 Ekim 2022, Saat 15:00
Düzeltme/Değiştirme/Ekleme/Çıkarma Tarihleri: 6 Ekim 2022, Saat 13:00, 15:00; 7 Ekim 2022, Saat: 07:40, Saat 13:00, Saat 17:00