Kemal Gözler, "Hukuk Okumak İsteyen Üniversite Adaylarına Fakülte Tercihi Konusunda Uyarılar", www.anayasa.gen.tr/tercih-rehberi.htm (Konuluş Tarihi: 1 Temmuz 2008).

DİKKAT! Bu yazı güncel değildir. 2008 yılı verilerini yansıtır.

 

HUKUK OKUMAK İSTEYEN ÜNİVERSİTE ADAYLARINA FAKÜLTE TERCİHİ KONUSUNDA UYARILAR

 

 

 

Prof. Dr. Kemal Gözler*

 


NOT: Burada, üniversite adaylarına hukuk fakülteleri arasından birisi önerilmemektedir. Bir hukuk fakültesini övmek veya bir hukuk fakültesini yermek gibi bir amacımız kesinlikle yoktur. Amacımız, hukuk okumak isteyen gençleri tercih konusunda uyarmak, bir hukuk fakültesini tercih ederken, bu tercihi bilinçli olarak yapmalarına yardımcı olmaktır. Her hukuk fakültesinin diğerine karşı avantaj ve dezavantajları vardır. Mühim olan üniversite adaylarının bu avantaj ve dezavantajları bilmesi ve kendilerine en uygun fakülteyi tercih etmeleridir.


 


NOT: Bu yazıdaki veriler, 2007 ÖSS ve 2007-2008 öğretim yılına ilişkindir. 2008, 2009 ve 2010 yıllarında hukuk fakültelerinin kontenjanları artmıştır. Keza 2008, 2009 ve 2010 yıllarında yıllarında yeni kurulup öğrenci almaya başlayan fakülteler de vardır. Bu nedenle aşağıdaki bilgileri kısmen 2008, 2009 ve 2010 yılları itibarıyla güncel değildir.  


 


Bu yazı ilginizi çekmiş ise şu makaleler de ilginizi çekebilir:

Kemal Gözler, “Küreselleşme Sürecinde Hukuk Eğitimi”, Legal Hukuk Dergisi, Yıl 6, Sayı 69, Eylül 2008, s.3021-3030. < http://www.anayasa.gen.tr/kuresellesme.htm > (Konuluş Tarihi: 18.9.2008).

Kemal Gözler, “Hukuk Eğitiminde Arz ve Talep”, Terazi: Aylık Hukuk Dergisi, Yıl 3, Sayı 24, Ağustos 2008, s.175-194  < http://www.anayasa.gen.tr/arz-talep.htm >


 

Türkiye’de öğrenci alan otuz iki hukuk fakültesi var. Dolayısıyla hukuk okumaya karar veren bir öğrencinin önünde tam 32 seçenek var. Acaba bunlardan hangisi tercih edilmeli?

Burada hukuk okumaya karar verip, bir hukuk fakültesini tercih etme durumunda olan öğrencilere yönelik bazı bilgiler verilecek ve bazı uyarılarda bulunulacaktır.

I. Harçlar

Mevcut 32 hukuk fakültesinden 17’si vakıf veya diğer ifadeyle özel üniversitelerde, 15’i ise devlet üniversitelerinde bulunmaktadır.

Devlet üniversitesi hukuk fakültelerinin harçları oldukça düşük, özel üniversitelerin veya diğer bir ifadeyle vakıf üniversitelerinin harçları oldukça yüksektir. Devlet üniversiteleri hukuk fakültelerinde harçlar, 2007-2008 öğretim yılında 269 YTL’dir (2007/12592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Resmî Gazete, 25 Eylül 2007, Sayı 26654). Özel üniversitelerde ise harçlar, 8.000 YTL’den başlayıp 25.000 YTL’ye kadar çıkmaktadır. Özel üniversitelerin hukuk fakültesi öğrencilerinin ortalama % 10’u kadarı ise tam bursludur. Bazı özel üniversitelerin hukuk fakültelerinin de yine toplam öğrencilerin ortalama %10’u kadar bir öğrenci de yarım bursludur. Bunlar üniversite harcının genellikle yarısını öderler. Haliyle burs miktarı bakımından bakıldığında devlet üniversiteleri ve özel üniversitelerin burslu kısımları tercih edilebilir.

II. TABAN PUANLAR itibarıyla öğrenci kalİtesİ

Uyarı 1: Tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesindeki mevcut öğrenci kalitesi konusunda bilgili olunuz.

Çünkü bir fakültedeki genel kaliteyi öncelikle o fakültedeki öğrenci kalitesi belirler. Kaliteli öğrencilerin bulunduğu bir fakülte şu ya da bu şekilde başarılı olur. Diğer yandan o fakültedeki öğrencilerle birlikte en az dört yıl geçirecek, birlikte ders dinleyecek, birlikte tartışacak, birlikte sınavlara gireceksiniz. Siz Türkiye’nin ilk binlik dilimde bulunan başarılı bir öğrenciyseniz, Türkiye’nin 180.000’lik diliminden öğrenci alan hukuk fakültesini tercih etmeyin. Aksi takdirde sizin kadar zeki olmayan öğrencilerle birlikte ders yapmak size sıkıcı gelebilir. Keza onlarla birlikte girdiğiniz sınavdan elde ettiğiniz başarı sizin gerçek yeteneğinizi hiçbir zaman ölçemeyecektir.

Şüphesiz öğrenci kalitesi çok değişik şekillerde tanımlanabilir. Ancak şu an bizim elimizde sadece tek bir objektif kriter vardır: ÖSS sınavında o fakültenin elde ettiği taban puan.

Taban puan itibarıyla baktığımızda özel üniversitelerin hukuk fakültelerindeki öğrenci kalitesinin devlet üniversitelerinin hukuk fakültelerindeki öğrenci kalitesinden çok, ama çok daha düşük olduğunu söylemek zorundayız. Şöyle:

En yüksek taban puanlı özel hukuk fakültesinin ÖSS’deki taban puanı 327.904; en düşük taban puanlı öğrencinin toplam adaylar arasındaki sırası ise 14.500’dür[1]. En düşük taban puanlı devlet hukuk fakültesinin ise taban puanı 331.635; en düşük puanlı adayın toplam adaylar arasındaki sırası ise 9.840’dır[2] (Üniversite adlarını, bu üniversitelerin alınmaması veya iyi konumda olan üniversiteler bakımından ise haksız rekabet teşkil etmemesi bakımından kasten vermiyorum. Ancak ÖSYM’nin sitesinden bunlar öğrenilebilir[3]).

Kaldı ki,  en iyi taban puanlı özel hukuk fakültesini en iyi taban puanlı devlet hukuk fakültesiyle karşılaştırmak gerekir. En iyi taban puanlı devlet hukuk fakültesinin taban puanı 369.740; bu Fakültedeki en düşük taban puanlı öğrencinin sırası ise Türkiye 110’uncusudur. Bir yanda Türkiye 110’cusu, diğer yanda ise Türkiye 14.500’üncüsü. Keza en düşük taban puanlı devlet üniversitesi hukuk fakültesini de en düşük tabanlı özel üniversite hukuk fakültesi ile karşılaştırmak gerekir. En düşük taban puanlı devlet hukuk fakültesinin taban puanı 331.635; bu fakültedeki en düşük puanlı adayın toplam adaylar arasındaki sırası 9.840’dır. En düşük taban puanlı özel üniversite hukuk fakültesinin taban puanı 267.144; bu Fakülteye en düşük taban puanla giren öğrencinin sırası ise 284.000’dir[4]. Bir yanda Türkiye 9.840’ıncısı, diğer yanda ise Türkiye 284.000’ncisi. 284.000’lik dilimden öğrenci alan Fakülte Kıbrıs’ta bulunmaktadır. Türkiye’de olan özel hukuk fakültelerinin taban puanları da buna benzerdir. Türkiye’de bulunan en düşük taban puanlı hukuk fakültesinin taban puanı 278.069, bu fakültedeki en düşük puanlı adayın toplam öğrenciler arasındaki sırası ise 203.000’dür[5].

Özel üniversitelerin burslu kısımlarında taban puanlar nispeten yükselmektedir. Ancak bu yükselme, bir iki üniversite dışında sınırlı bir yükselmedir. Şöyle: En yüksek taban puanlı burslu öğrenciye (toplam 6 öğrenci) sahip özel hukuk fakültesinde tam burslu öğrencilerin taban puanı 371.058; en düşük taban puanlı tam burslu öğrenci ise Türkiye 77’cisidir. En yüksek ikinci taban puanlı özel Hukuk Fakültesinin burslu öğrencilerinin (toplam 20 kişi) taban puanı 368.924, taban sırası ise 135’tir. Diğer özel hukuk fakültelerinin burslu öğrencilerinin de taban puanları oldukça düşüktür. En düşük taban puanlı burslu öğrenciye sahip özel hukuk fakültesinde burslu öğrencilerin taban puanı 31.422; en düşük taban puanlı burslu öğrencinin sırası ise 36.300’dür. Pek çok özel hukuk fakültesine burslu olarak giren öğrencilerden önemli bir kısmı devlet üniversitesi hukuk fakültesini kazanabilecek durumda değillerdir.

Özel üniversitelerin, yüksek puanlı burslu öğrencileri çekmek için, öğrencilere para vermek dahil, pek çok taktiği uyguladıkları bilinmektedir. Ancak bu taktikler ­bir iki üniversite dışında pek de başarılı olmamıştır. Yüksek puanlı burslu öğrenci çekmekte başarılı olan bir özel Hukuk Fakültesi, burslu öğrencilerine eğitim öğretim ücretleri dışında, yılda bir seferlik 1.500 YTL başarı ödülü, yılda dokuz ay süreyle aylık 385 YTL aylık vermekte, ayrıca ve ders kitapları giderlerini karşılamakta ve yurtlarda iki kişilik odada ücret ödemeden kalma hakkını tanımaktadır. Yurtta kalmak istemeyenlere ise ayrıca 275 YTL ödenmektedir[6].

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Özel üniversitelerin hukuk fakültelerinde taban puanı itibarıyla öğrenci kalitesi devlet üniversiteleri hukuk fakültelerindeki öğrenci kalitesinden karşılaştırılamayacak kadar düşüktür. Bu yargı bir iki özel üniversite hukuk fakültesi hariç burslu öğrenciler için de geçerlidir.

 TABLO 1: 2007 ÖSS'de Hukuk Fakültelerinin En Büyük ve En Küçük Puanları

 

ÜNİVERSİTE ADI

KONT.

EN KÜÇÜK PUAN

EN BÜYÜK PUAN

 

AKDENİZ

52

337.865

351.970

 

ANADOLU

82

339.042

347.399

 

ANKARA

410

349.222

370.989

 

ATATÜRK

52

332.607

343.118

 

ATILIM (Ücretli)

100

288.113

323.315

 

    Atılım (% 50 Burslu)

9

323.793

326.575

 

    Atılım (Burslu)

9

330.127

338.948

 

BAHÇEŞEHİR (Ücretli)

120

289.256

331.102

 

    Bahçeşehir (Burslu)

15

343.734

367.126

 

BAŞKENT (Ücretli)

110

304.791

327.532

 

   Başkent (% 50 Burslu)

20

329.575

343.672

 

BİLKENT (Ücretli)

120

315.359

363.223

 

   Bilkent (Burslu)

20

368.924

378.328

 

ÇAĞ (Ücretli)

75

284.422

319.177

 

    Çağ (Başarı Burslu)

10

330.371

337.327

 

    Çağ (Destek Burslu)

10

321.026

330.226

 

ÇANKAYA (Ücretli)

120

299.697

334.919

 

    Çankaya (Burslu)

10

340.622

344.125

 

DİCLE

82

331.635

343.186

 

DOĞU AKDENİZ (Ücretli)

152

276.740

323.929

 

DOKUZ EYLÜL

205

340.884

357.702

 

ERCİYES

52

336.680

348.263

 

ERZİNCAN

62

332.248

335.419

 

GALATASARAY

25

369.740

376.489

 

GAZİ

154

345.590

349.188

 

İSTANBUL BİLGİ (Ücretli)

120

296.524

335.633

 

    İstanbul Bilgi (Burslu)

20

348.801

369.394

 

İSTANBUL KÜLTÜR (Ücretli)

115

281.609

322.811

 

   İstanbul Kültür (%50 Burslu)

10

326.030

332.399

 

   İstanbul Kültür (Burslu)

10

335.058

344.647

 

İSTANBUL TİCARET (Ücretli)

80

302.950

327.627

 

   İstanbul Ticaret (Burslu)

10

335.961

342.359

 

İSTANBUL

410

343.562

364.076

 

KADİR HAS (Ücretli)

80

286.405

322.259

 

   Kadir Has (Burslu)

10

335.720

344.100

 

KIRIKKALE

52

335.240

339.826

 

KOCAELİ

103

336.244

340.528

 

KOÇ (Ücretli)

37

327.904

352.365

 

    Koç (Destek Burslu)

8

355.218

362.864

 

    Koç (Başarı Burslu)

6

371.058

375.060

 

MALTEPE (Ücretli)

110

278.069

314.230

 

   Maltepe (% 50 Burslu)

10

316.422

325.283

 

MARMARA (Birinci Öğretim)

410

339.787

351.034

 

   Marmara (İkinci Öğretim)

103

336.935

342.176

 

SELÇUK (Birinci Öğretim)

205

335.766

349.654

 

    Selçuk (İkinci Öğretim)

103

332.985

335.672

 

UFUK (Ücretli)

55

292.772

324.626

 

    Ufuk (Burslu)

5

331.376

336.932

 

ULUDAĞ

21

337.685

342.473

 

YAKIN DOĞU (Ücretli)

200

267.144

310.775

 

   Yakın Doğu (Burslu)

10

317.612

329.475

 

YEDİTEPE (Ücretli)

90

291.516

327.307

 

   Yeditepe (Başarı Burslu)

3

366.325

368.131

 

   Yeditepe (Burslu)

27

352.474

363.819

 

Kaynak: Tablo izleyen kaynakta yer alan bilgiler derlenerek tarafımızdan oluşturulmuştur: ÖSYM, 2007 - ÖSYS Yükseköğretim Programlarının Merkezi Yerleştirmedeki En Küçük ve En Büyük Puanları Kitabı, Bölüm 1 (http://www.osym.gov.tr/dosyagoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=30280& DOSYAISIM= Bolum1Lisans.pdf) (Erişim tarihi: 17 Haziran 2008).   

 

Bu tablonun 2008 ve 2009 ÖSYS'deki halini görmek için burasını tıklayınız.

 

İstisna niteliğinde bir iki özel üniversitenin hukuk fakültesi burslu öğrenci olarak tercih edilebilir. Üstelik bunlar burslu öğrencilere önemli sayılabilecek düzeylerde parasal yardım da yapmaktadırlar. Ancak bu üniversitelerin hukuk fakültelerin burslu olarak tercih edecek öğrencilerin şu konunun da bilincinde olmaları gerekir: Bu fakültelerde öğrenci kalitesi bakımından korkunç farklılık vardır. Örneğin taban puanı en yüksek olan özel hukuk fakültesinde aynı sınıfta bir yanda en kötüsü minimum puanı 371 olan ve Türkiye 77’cisi olan altı kişilik bir topluluk, diğer yanda ise minimum puanı 327 olan ve Türkiye 14.500’üncüsü olan bir topluluk vardır. Diğer bir ifadeyle bu fakültede, Türkiye’nin en başarılı 77’nci kişisi ile en düşük puanlı devlet hukuk fakültesine bile giremeyecek bir taban puana sahip öğrenciler yan yana ders yapmaktadır. En yüksek ikinci taban puanlı özel Hukuk Fakültesinin durumu bu açıdan daha da vahimdir. Bu fakültede yirmi burslu öğrencinin en kötüsü Türkiye 135’ncisidir. Ama burssuz öğrencilerinin en düşük taban puanlı olanı ise Türkiye 39.400’üncüsüdür. Bir yanda ilk 135’te olanlar, diğer yanda 39 binlik dilimde bulunanlar yan yana eğitim görmektedir. Aynı sınıfta çok farklı zeka ve yetenekte öğrencilerin bulunması eğitim kalitesi açısından arzu edilen bir şey değildir.  Oysa devlet üniversitelerinde öğrenciler oldukça yakın puan aralığına sahiptirler. Örneğin en yeni kurulmuş devlet hukuk fakültelerinden birinde en yüksek puanlı öğrenci ile en düşük puanlı öğrenci arasında sadece 4.8 puanlık fark vardır. Yukarıdaki örnek özel hukuk fakültesinde ise bu fark 53 puandır (368-315).

Uyarı 2: Burslu öğrenciler için taban puanı yüksek olan özel hukuk fakülteleri burslu olarak tercih edebilirsiniz. Ancak bu durumda da, bulunacağınız sınıftaki öğrenci kalitesi bakımından çok büyük bir farklılık olacağının bilincinde olmanız gerekir.

III. Öğrencİ Sayıları

Uyarı 3: Tercih etmeyi düşündüğünüz fakültede sınıfların kaç kişilik olduğunu araştırınız.

Çünkü 400 kişilik bir amfide ders yapmak yerine 20 kişilik bir sınıfta ders yapmak çok daha zevkli ve faydalıdır.

Öğrenci sayıları konusunda önce bazı bilgiler verelim:

Özel üniversitelerin hukuk fakültelerine fakülte başına her yıl alınan öğrenci sayısı ortalama 120-130 civarındadır. Örneğin Atılım 109, Bahçeşehir 135, Başkent 130, Bilkent 140, Çağ 95, Bilgi 140, Kültür 135, Koç 52, Maltepe 120, Ufuk 60, Yeditepe 120, Doğuakdeniz 152, Yakındoğu 210 öğrenci almaktadır.

Öğrenci sayıları bakımından devlet üniversiteleri ise büyük bir dağılım göstermektedir. Öğrenci sayıları bakımından devlet üniversiteleri büyük, orta ve küçük üniversiteler olarak üçlü bir ayrıma tabi tutulabilir. İstanbul, Ankara ve Marmara Üniversitelerinin Hukuk Fakülteleri büyük fakültelerdir. Bunların her biri her yıl 410 öğrenci almaktadır. Bu üç büyük fakülteden sonra orta büyüklükte diyebileceğimiz 100-200 arasında öğrenci alan fakülteler vardır. Örneğin Dokuz Eylül (205), Gazi (154), Kocaeli (103), Selçuk (205) Üniversitelerinin Hukuk Fakülteleri bu gruptadır. Nihayet küçük hukuk fakülteleri diyebileceğimiz üçüncü gruptaki hukuk fakültelerinde öğrenci sayısı 100’den azdır. Örneğin Akdeniz (52), Anadolu (82), Atatürk (52), Dicle (82), Erciyes (52), Erzincan (62), Galatasaray (25), Kırıkkale (52),  Uludağ (21) hukuk fakülteleri böyledir.

NOT 1: 2008 ÖSYS'de hukuk fakültelerinin kontenjanları büyük ölçüde artırılmıştır. Örneğin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kontenjanı 400’den 800’e, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kontenjanı 400’den 600’e; Dokuz Eylül Hukuk Fakültesinin kontenjanı 200’den 400’e; Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kontenjanı 150’den 300’e çıkmıştır. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kontenjanı ise  400'ü birinci eğitim, 400'ü ikinci eğitim olmak üzere 800, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kontenjanı ise 200'ü birinci eğitim, 200'ü ikinci eğitim olmak üzere 400'e yükseltilmiştir (Kaynak: ftp://dokuman.osym.gov.tr/2008/2008_OSYS_TERCIH_KILAVUZU/6_tablo4.pdf).  

NOT 2: 2009 ÖSYS'de hukuk fakültelerinin kontenjanları daha da artırılmıştır. Örneğin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kontenjanı 800+400,  Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kontenjanı 800 olmuştur.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin bir amfisinden görünümler
 (Fotoğraflar ÖSS sınavı sırasında çekilmiştir)

Büyük hukuk fakültelerinde dersler bildik sınıflarda değil, yüzlerce kişilik, adeta kapalı spor salonuna benzeyen amfilerde yapılır. Öğretim üyesi amfide mikrofonla konuşur. Öğrenciler dersi dinler ve not tutarlar. Yüzlerce kişilik bir amfide bir öğrencinin öğretim üyesine soru sorması imkânsız değilse de çok zordur. Ayrıca belirtelim ki bu büyük hukuk fakültelerinin amfileri Cumhuriyetin ilk döneminden ve hatta Osmanlı döneminden kalma binalardadır ve bu amfiler oldukça bakımsız ve açıkça söylemek gerekirse pistirler. Kaç yılık olduğu bilinmeyen bu sıralarda açık renk bir pantolonla oturursanız muhakkak pantolonunuz lekelenir.

Küçük hukuk fakültelerinde ise dersler 100 kişiden az sınıflarda yapılır. Ancak yukarıdaki rakamlardan da anlaşılacağı üzere yine de buralarda öğrenci sayısı 50 ila 100 arasında değişir. İtiraf etmek gerekir ki 50 kişilik bir sınıfta da öğrenci katılımın esas olduğu interaktif bir ders yapılması mümkün değildir. Kanımızca en ideal sınıf mevcudu 20’dir. 20 öğrencinin olduğu bir sınıfta, U şeklinde bir oturum düzeni içinde her öğrenci hocanın karşısında oturacak, hoca ile öğrencinin arasına kimse girmeyecek, her öğrenci hoca ile göz teması içinde dersi dinleyecek ve derse katılacaktır. 

IV. Öğretİm Elemanı Sayısı

Uyarı 4: Tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesinde kaç öğretim üyesi olduğunu araştınız.

Çünkü bir fakültenin kalitesi, o fakültedeki öğretim elemanı sayısı ve kalitesiyle doğrudan doğruya ilgilidir. Lise öğrencilerinin hukuk fakültesindeki öğretim üyelerinin kalitesini değerlendirmeleri mümkün değildir. Ama hiç olmazsa öğretim üyelerinin sayılarına bakabilirler.

Öğretim üyelerinin sayıları konusunda bazı bilgiler vermek ve bazı konularda öğrencileri uyarmak isteriz. Ankara ve İstanbul’da bulunan bazı büyük devlet üniversitelerinde öğretim üyesi sayısı diğer fakültelere göre çoktur. Ancak bu konuda öğrencileri uyarmak gerekir. Bu fakültelerdeki öğrenci sayısı da çoktur. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi hariç, diğerlerinde toplam öğrenci sayısı dikkate alındığında öğretim üyesi sayısının çok da fazla olmadığı görülür. Yani buralarda öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı, taşradaki küçük hukuk fakültelerindeki öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısından daha parlak değildir.

Diğer yandan bir fakültedeki öğretim üyesi sayısının İstanbul, Ankara gibi bir şehirde çok olmasının pek büyük bir anlamı olmayabilir. Büyük şehirlerdeki bazı üniversitelerimizdeki öğretim üyelerinin önemli bir kısmı, şu ya da bu şekilde dışarıda çalışırlar (avukatlık, danışmanlık vs. yaparlar). Dahası bu öğretim üyelerinin aşağı yukarı tamamına yakını da ayrıca bir başka üniversitede ücret karşılığı derse giderler. İstanbul’da bir devlet üniversitesinde çalışan bir öğretim üyesi, kendi üniversitesi dışında bir, iki, hatta üç ve hatta -geçmiş yıllarda görüldüğü gibi- dört ayrı özel üniversitede ders verir. Bu fakültelerdeki öğretim üyelerinin ezici bir çoğunluğu ancak bir gün ve hatta yarım gün fakültelerine gelirler ve derslerini verip giderler. Öğrencilerin bu öğretim üyelerinden gerçek anlamda yararlanma imkanları fevkalade sınırlıdır. Öğrenciler bu öğretim üyelerini amfi dışında görmezler. Hatta bazı fakültelerde bazen bu öğretim üyelerinin kendisinin değil, asistanlarının derse girdiği olur. O nedenle seçeceğiniz hukuk fakültesinin web sayfasında 40-50 tane öğretim üyesinin bulunmasının size sağlayacağı bir yarar yoktur.

Uyarı 5: Tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesindeki öğretim üyelerinden kaçının gerçekte tam günlü esasıyla çalışan öğretim üyesi olduğunu araştırınız.

Tabii bir lise öğrencisinin bunu araştırması veya araştırsa bile doğru bilgilere ulaşması güçtür. Ancak derslerin olduğu bir gün, çalışma saatinde, tercih etmeyi düşündüğünüz, fakülteye gidip bir dolaşın. Öğretim üyelerinin odalarının bulunduğu koridorları da ziyaret edin. Listede ismini rastlantıyla belirleyeceğiniz bir iki öğretim üyesiyle görüşmek isteyin. Pek muhtemelen büyük hukuk fakültelerinde hocaların orada olmadığını göreceksiniz.

Uyarı 6: Tercih etmeyi düşündüğünüz fakültede derslerin bu fakültenin kendi öğretim üyeleri tarafından mı, yoksa başka üniversiteden saat ücretiyle gelen öğretim üyeleri tarafından mı verildiğini araştırınız.

Kaliteli bir fakültede dersler, o fakültenin kendi öğretim üyeleri tarafından verilir. Zira başka fakülteden gelen hoca dersini verir ve gider.

Uyarı 7: Özel üniversitelerin hukuk fakültelerindeki öğretim üyesi listesine karşı çok dikkatli olunuz.

Bir kere bu üniversitelerde ders veren öğretim üyelerinin önemli bir kısmı bu üniversitenin değil, bir devlet üniversitesinin öğretim üyesidir. Buraya sadece bir iki saat için gelir. Ama buna rağmen özel üniversitelerin web sayfasında bunların isimleri görünür ve bunların başka üniversitelerden geldiği ne ilahi hikmetse açıkça yazılmaz veya şu ya da bu şekilde bazen bunların sanki o üniversitenin kendi öğretim üyesiymiş gibi bir izlenim yaratılır. Veya bazen bu öğretim üyelerinin o üniversitenin kendi öğretim üyesinin olmadığı bu adamların sıfatlarının yanına İngilizce “Adjunct” yazılarak belirtilir.  Özel üniversitelerin web sayfalarını inceleyin ne demek istediğimi göreceksiniz. Bazı özel üniversitelerin web sayfalarında uyguladıkları bir diğer taktik de kendilerinden ayrılmış eski öğretim üyelerini web sayfalarından zamanında silmemeleridir. Böylece öğretim üyesi sayısı kabarık görünür. Bu konu kendilerine sorulduğunda ise web sayfasının güncelleştirilmesinde bir hata olduğunu söylerler. Bazı özel üniversiteler ise, sadece birkaç ders vermek veya sadece bir iki hafta için kendilerine yabancı ülkelerden gelen öğretim üyelerini “misafir öğretim üyesi (visiting professor)” olarak gösterirler. Bir yabancı öğretim üyesinin misafir öğretim üyesi olabilmesi için en az bir yıl o fakültede kalması gerekir. Bu fakültelerde visiting professor olarak gösterilen yabancı hocaların ne kadar süreyle fakültede kaldığını açıkça öğrenin.

Tercih etmeyi düşündüğünüz özel üniversitenin web sayfasında yer alan öğretim üyelerinin o üniversitenin öğretim üyesi olduğundan emin olunuz. Bunun için öğretim üyelerinin adını google’da araştırarak gerçekten hangi üniversitenin öğretim üyesi olduğunu tespit ediniz.

Özel üniversitelerin öğretim üyeleri sayısı bakımından dikkatli olunması gereken diğer bir hususta, tam günlü öğretim üyesi listesinde kaç tane 65 yaşından genç öğretim üyesi olduğuna bakınız. Özel hukuk fakültelerinin tam günlü öğretim üyesi kadrosunun maalesef %90’ınını devlet hukuk fakültelerinden emekli olan öğretim üyeleri oluşturmaktadır. Devletin yaşlı bulup çalıştırmadığı öğretim üyelerini özel üniversiteler istihdam etmekte bir mahsur görmemektedirler. Bu öğretim üyelerin yaşları sadece 69-70 gibi makul görülebilecek yaşlar değil, 80’e yakın ve bazen 80’i aşkın yaşlardır.

Uyarı 8: Tercih etmeyi düşündüğünüz özel üniversitedeki öğretim üyelerinin yaş ortalamasını öğreniniz.

Özel üniversitelerin hukuk fakültesi öğretim elemanı kadrosu bakımından bir uyarı daha yapmak isterim: Bu fakültelerde çok az sayıda araştırma görevlisi çalıştırılır. Oysa eğitim öğretim işinde öğretim üyelerine yardımcı olan araştırma görevlilerinin çok önemli fonksiyonu vardır. Özel üniversitelerin çoğu araştırma görevlilerine para vermemek için elinden gelen her şeyi yaparlar. Normalde yirmi araştırma görevlisinin yapabileceği işi beş araştırma görevlisine yaptırırlar. Kaliteli bir hukuk fakültesinde en az öğretim üyesi sayısı kadar araştırma görevlisi olmalıdır. Yani her hocanın en az bir asistanı olmalıdır. Araştırma görevlileri o fakültenin gelecekteki hocalarıdır, yani onlar o fakültenin geleceğidirler. Az sayıda araştırma görevlisi çalıştıran hukuk fakültelerinin gelecek kaygısı duymayan, sadece günü kurtarma kaygısında olan fakülteler olduğunu biliniz.

Uyarı 9: Seçeceğiniz hukuk fakültesinde kaç araştırma görevlisi olduğuna bakınız. 

Taşrada yeni kurulmuş devlet hukuk fakültelerindeki öğretim üyesi sayısı konusunda da sizleri uyarmak isterim. Bunlarda da bazı dersler yine başka üniversitelerden günü birlik gelen öğretim üyeleri tarafından verilir. Üstelik ders ücretleri çok düşük olduğu için bunlar başka üniversiteden öğretim üyesi bulmakta da çok zorlanırlar. Diğer yandan yeni kurulmuş taşradaki öğretim üyesi sayısı çoğunlukla 10’u geçmez. Üstelik bu az sayıdaki öğretim üyelerinin bir kısmı hukukçu değil, iktisatçı, maliyeci, sosyolog ve hatta psikologdur.  Hatta bazı yeni hukuk fakültelerinin dekanları bile hukukçu değildir. Bu fakültelerde hukukçu olan öğretim üyelerinin önemli bir kısmı da hukuk fakültesinde değil, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinde yetişmişlerdir. Hukuk fakültelerinde hoca olarak daha önce hiç çalışmamış öğretim üyeleridir.

Uyarı 10: Yeni kurulmuş devlet hukuk fakültelerinin öğretim üyesi listesinde yer alan kişilerin kaçının gerçekten hukuk fakültesi mezunu olduklarını, yüksek lisans ve doktoralarının hukuk alanında olduğunu ve daha önce hukuk fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışıp çalışmadıklarını araştırınız.

V. İkili Eğitim (Gece Eğitimi)

Bazı hukuk fakültelerinde ikili yani gece eğitimi vardır. İstisnai durumlarda şüphesiz gece de eğitim yapılması gerektiği düşünülebilir. Özellikle gündüz çalışan ve kendisini geliştirmek isteyen insanlar için bu böyledir. Ne  var ki,  ülkemizde bazı üniversitelerde, istisnaî değil, normal eğitime paralel bir şekilde ikinci eğitim (gece) eğitimi yapılmaktadır.  Buraya normal öğrencilerle tamamıyla aynı profili çizen, ama puanları (ve ödedikleri harçları nispeten daha yüksek) daha düşük öğrenciler alınmaktadır. Biz kişisel olarak bu tarz bir gece eğitiminin yararına inanmıyoruz.  İkinci eğitim veya gece eğitimi denen programları seçilmemesini öneniriz. Keza, ikinci eğitimin olduğu fakülteleri birinci eğitim olarak da tercih edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Buralarda ikinci eğitim yüzünden birinci eğitimin kalitesinde de düşme vardır. Bir kere böyle fakültelerde öğretim elemanları normalde sadece birinci eğitime harcayacakları emek ve zamanlarını ikinci eğitime de harcarlar. Kaldı ki, böyle fakültelerde ikinci eğitim, bazen saat 17’den sonra değil, şu yada birinci eğitime mahsus olan saatlerde yani saat 17’den önce de yapıldığı olur. Nihayet ikinci eğitimin öğrencileri, gece dersle gelmek yerine şu yada bu şekilde ikinci eğitimin derslerine geldiği de olur. Böylece birinci eğitimde sınıflar lüzumsuz yere kalabalık olabilir. Birinci eğitimin derslerine giren  ikinci eğitim öğrencilerine karşı bir şey yapılması da çoğunlukla mümkün değildir. (Büyük sınıfların olduğu hukuk fakültelerinde doğru dürüst yoklama yapılması ihtimali düşüktür).

Uyarı 12: İkinci eğitim programlarını tercih etmeyiniz. Keza ikili eğitim olduğu hukuk fakültelerinin birinci eğitim  programlarının da tercih etmekten kaçınınız.

VI. BİNALAR

Uyarı 13: Tercih edeceğiniz hukuk fakültesinin binalarını ve özellikle bu binalarda öğrencilerin kullanımına sunulan derslik, kütüphane, bilgisayar laboratuarı, kafeterya gibi mekanları geziniz. Bunların yeterince büyük, temiz ve konforlu olup olmadıklarını araştırınız. Örneğin tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesinde öğrenci başına kaç m2 kapalı alan düştüğünü öğreniniz. Buralarda en az dört yılınızı geçireceksiniz. Keza hukuk fakültesinin yer aldığı semt, mahallenin kalitesine, burada yaşama ve buraya ulaşma imkanlarını araştırınız. Diğer yandan hukuk fakültesinin içinde yer aldığı yerleşkenin imkanlarını inceleyin. Yerleşkede geniş yeşil alanların bulunması bir tercih sebebidir. Yeşil içine gömülü bir kampüste eğitim çok daha zevklidir. 

Genellikle Türkiye’de özel üniversitelerin bazılarının bina kalitesi, devlet üniversitelerinin bina kalitesinden daha iyidir.

Bina konusunda sizleri şu konularda uyarmak isterim:

Uyarı 14: Tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesinin kendisine has bir binasının olup olmadığını araştırınız.

Maalesef gerek devlet, gerekse özel hukuk fakültelerinin bazılarının kendine has bir binası yoktur. Bu fakülteler bilmem hangi fakültenin bir koridoruna sıkışmış durumdadır. Hukuk fakültesinin kendi binalarının olması o üniversite içindeki saygınlığını gösterir. Keza bu binalarda ayrı dersliklerin bulunması ders programını planlamak bakımından hukuk fakültesine kolaylık sağlar. Başka bölümlerin kullandığı derslikleri kullanan bir hukuk fakültesinde dersleri planlamak çok zordur. Seçeceğiniz hukuk fakültesinde sizin sınıfınızın kendine has bir dersliği olup olmadığını özellikle öğrenin. Böyle bir derslik yoksa teneffüsleri o derslikten bu dersliğe koşuşturarak geçireceksiniz. Böyle fakültelerde, derslik bulabilmek için genellikle öğlen arasında dahi ders yapılır. Seçeceğiniz fakültede öğlen yemeği saatinde ders yapılıp yapılmadığını öğreniniz. Öğlen yemeği saatinde ders yapılması, o fakültenin bina bakımından yetersiz olduğunun bir göstergesidir.

VII. İngİlİzce HAZIRLIK SINIFI

Günümüzde meslek hayatında İngilizce çok önemli bir duruma gelmiştir. Bu hukuk için de geçerlidir. İyi İngilizce bilen avukatlar çok daha iyi kazanmakta; iyi İngilizce bilen hakimler çok daha iyi yerlerde çalışmaktadırlar. Eğitim hayatının başında bir yılı İngilizce çalışarak geçirmek, bir kayıp değil; gerçekte bir kazançtır. Mezun olduktan sonra İngilizce öğrenmeniz çok zorlaşır. Dahası kurlara giderek İngilizce öğrenmek çok pahalıya çıkar. O nedenle gittiğiniz hukuk fakültesinde İngilizce hazırlık sınıfının olması sizin için büyük bir avantajdır.

Bazı fakültelerde İngilizce dışında bir başka yabancı dilden hazırlık sınıfı vardır. Kanımızca bu zaman kaybından başka bir şey değildir. Günümüzde Fransızca’nın da Almanca’nın da bir uluslararası geçerliliği kalmamıştır. Hukuk alanında akademik çalışmalarda Fransızca ve Almanca gerekliyse de iş hayatında bu diller değil; tartışmasız olarak İngilizce gereklidir. 

Uyarı 15: Tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesinde İngilizce hazırlık sınıfının olup olmadığını araştırınız.

VIII. KÜTÜPHANE

Uyarı 16: Tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesinin kütüphanesinin zengin olup olmadığına dikkat ediniz.

Zira bir hukuk fakültesinin kalitesi o fakültenin kütüphanesinin zenginliğiyle doğrudan doğruya orantılıdır. Hukukun laboratuarı yoktur. Hukuk kitaplardan öğrenilir. Tercih etmeyi düşündüğünüz fakültenin kütüphanesinde kaç adet kitap vardır? Bunu öğreniniz. Bazı kampüs üniversitelerinde hukuk fakültesinin kendine has bir kütüphanesi olmayabilir. Hukuk kitapları merkez kütüphanede bulunur. Bu durumda merkez kütüphanenin hukuk bölümünün zenginliğini araştırınız.

Kütüphane konusunda bazı bilgiler verip uyarılarda bulunmak isterim:

Maalesef Türkiye’de bazı hukuk fakültelerinde kütüphane diye bir şey yoktur. Kütüphane dedikleri şeyler küçük okuma salonlarıdır. Bir okuma salonuna ve kitaplığa “kütüphane” denebilmesi için oradan en azından 20 bin civarında kitap olması gerekir. Şüphesiz yeni kurulmuş bir fakültenin ilk bir-iki yılında o kadar kitap haliyle olmayabilir. Ancak böyle bir durumda dahi oraya yılda 3-4 bin kitabın girmesi gerekir. Türkiye’de on küsur yıldır kurulmuş bulunan bazı özel hukuk fakültelerinde en azından 20-30 bin kitap bulunması gerekir. Oysa bu sayıya yaklaşan hukuk fakültesi sayısı bir ikiyi geçmez.

X. ESKİ MEZUNLARın BAŞARISI

Uyarı 17: Tercih etmeyi düşündüğünüz hukuk fakültesinin eski mezunlarının başarısını araştırınız.

Zira dört beş yıl sonra siz de onlardan birisi olacaksınız. Düşündüğünüz hukuk fakültesi mezunları kolayca iş bulabiliyor, önemli görevlerde çalışıyorlar mı? Bu mezunlar hakkında meslek ve iş çevrelerinin genel kanısı nedir? Bu konularda objektif bir bilgiye sahip olmak çok zordur. Ancak bu konuda elde sadece bir objektif kriter var. O da, hukuk fakültesi mezunlarının hakimlik sınavlarında elde ettikleri başarı. Hakimlik sınavını Adalet Bakanlığı adına ÖSYM yapmaktadır. Bu sınavda fakültelerin başarı oranları açıklanmaktadır. Bu konuda bazı istatistiksel bilgilere http://www.anayasa.gen.tr/adli-hakimlik.htm den ulaşılabilir. Oradaki bilgileri dikkatlice inceleyiniz.

Şunu çok açıkça söylemek gerekir ki, özel üniversitelerin hukuk fakültelerinden mezun olan öğrencilerin hakimlik sınavında başarı oranı fevkalade düşüktür. Bu konuda http://www.anayasa.gen.tr/adli-hakimlik.htm de yayınlanan istatistiklere bakılabilir. Örneğin Kasım 2005 tarihli hakimlik sınavında devlet üniversitesi hukuk fakültelerinden mezun olanlar arasında hakimlik sınavını kazanma oranı ortalama % 15 iken, özel hukuk fakültelerinin mezunları arasında bu sınavı kazanma oranı % 2.8’e düşmektedir. Adı geçen sınava 211 özel hukuk fakültesi mezunu aday katılmış, ancak bunların arasından sadece 6’sı sınavı kazanabilmiştir.

 

(Bu yazının bundan sonrası 23 Temmuz 2009 tarihinde konulmuştur)

XI. ŞEHİR: Hangi Şehir Size Daha Uygun?

Uyarı 18: Fakülteler arasındaki ÖSS’de oluşmuş sıralamaya değil, kendi imkân ve ihtiyaçlarınızı dikkate alın.

Hukuk fakültelerinin arasında önceki ÖSS’de elde ettikleri başarıya göre bir sıralama vardır. Adaylar da genellikle kendi elde ettiği puana göre, bu sıralamada en iyi yerde bulunan hukuk fakültesi tercih ederler. Bu sıralama, şüphesiz Fakültelerdeki öğrenci kalitesini gösterir. Ancak bu sıralamaya çok önem verilmesinin bir anlamı yoktur. Bu sıralamada altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onbirinci, onikinci, vs. sırada bulunan fakülteler arasında puan farkı çoğunlukla sadece bir-iki puandır. Bu şu anlama gelir ki, bu fakülteler arasında anlamlı bir kalite farkı yoktur. Bu tür fakültelerden biri veya diğeri seçilebilir. Bu seçimi yaparken öğrencinin bakması gereken şey, bu fakülteler arasındaki bir puanlık fark değil, fakültenin hangi şehirde bulunduğu gibi hususlardır. Konya’da oturup evinden beş on kilometre uzaklıkta bulunan hukuk fakültesini tercih etmek yerine, sırf minimum puanı Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinden bir puan yüksek diye Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesini tercih eden öğrencinin tercihi yanlış bir tercihtir. Anadolu’da bulunan bütün devlet hukuk fakültelerinin kalitesi üç aşağı beş yukarı birbirine benzerdir. Bunların arasında tercih, bunların kendi içinde puan sıralamasına göre değil, öğrencinin kendi imkânları ve ihtiyaçları dikkate alınarak yapılmalıdır. Kendi şehrinde olan hukuk fakültesine gitmek yerine, tamamen o fakülteyle benzer kalitede olan, ama puanı ondan bir iki puan iyi olan, bin kilometre uzaklıktaki bir fakülteye gitmenin yol açacağı (ulaşım ve kalacak yer bulmak gibi) pek çok sorun vardır.
 

XII. ne tür bir hukukçu olmak istiyorsunuz?

Uyarı 19: Olmak istediğiniz hukukçu tipine göre size uygun fakülte değişebilir.

Hukuk fakültesini bitirince “hukukçu” olacaksınız. Ancak, hâkimlik, savcılık, avukatlık gibi çeşitli hukuk meslekleri vardır. Hâkim ve savcı olmak istiyorsanız, bu sınavlarda başarılı olan fakültelere, örneğin Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine gitmenizde yarar olabilir. Ancak avukat olmak istiyorsanız illa ki hakimlik sınavında yüksek başarı elde eden bir fakülteye gitmeniz şart değildir. Bir özel üniversitenin hukuk fakültesine de gidebilirsiniz. Buradan daha kolay mezun olabilirsiniz. Mezun olduğunuzda da avukat olabilirsiniz. (Henüz Türkiye’de avukatlığa giriş sınavı yoktur. Avukat olmak için hukuk fakültesi mezunu olmak yeterlidir).

Keza avukat olacaksanız, ne tür bir avukat olmak istediğiniz de önemlidir. Günümüzde küreselleşme süreci sayesinde avukatlık mesleğinde büyük bir dönüşüm yaşanmaktadır. Bu konuda benim şu makaleme bakılabilir: Kemal Gözler, “Küreselleşme Sürecinde Hukuk Eğitimi”, Legal Hukuk Dergisi, Yıl 6, Sayı 69, Eylül 2008, s.3021-3030. http://www.anayasa.gen.tr/kuresellesme.htm . Bu makalede tasvir edilen tarzda bir avukat olmak istiyorsanız, klasik tarzda bir hukuk eğitimi veren bir devlet hukuk fakültesine gitmeniz pek doğru olmayabilir. Onun yerine İngilizceye ağırlık veren, uluslararası bağlantıları bulunan, az sayıda öğrencisi olan özel bir üniversitenin hukuk fakültesine gitmeniz daha doğru olabilir.
 

XIII. KİŞİSEL İLGİ VE MERAK

Uyarı 20: Kişisel ilgi ve merakınız yoksa hukuk fakültesini tercih etmeyiniz.

Şimdiye kadar büyük ölçüde hukuk fakülteleri arasındaki farklardan hareket ettik. Ancak tercih sorunu sadece "tercih edilen" fakültelerle ilgili bir sorun değildir. Tercih sorunu "tercih eden" ile de ilgili bir sorundur. Bir fakülte o fakülteyi tercih eden bir öğrenci için iyi, aynı fakülteyi tercih eden bir başka öğrenci için kötü olabilir. Doğru bir tercihte en önemli unsur, ilgili öğrencinin tercih ettiği alana duyduğu ilgi ve meraktır.

Üniversite öğrenimi kişisel ilgi ve merak gerektirir. Hukuka kişisel ilgi ve merak duymuyorsanız, hukuk fakültesindeki eğitim size zevksiz gelebilir ve bu durumda da hukuk fakültesinde geçireceğiniz yıllar sizin için bir işkenceye dönüşebilir. Ancak kişisel ilgi duyulan bir alanda alınan eğitimden zevk alınabilir ve böyle bir eğitimde başarılı olunabilir.

Sırf aileniz istiyor diye hukuk fakültesine gitmeyin. Hukuk okuyacak kişi, anneniz, babanız değil, sizsiniz.

Keza son yıllarda hukuk okumak "moda" haline geldi. bu nedenle de hukuk fakültelerinin puanları önceki yıllarda görülmemiş oranda yükseldi. (Bu olgu ve bunun nedenleri konusunda bkz.: Kemal Gözler, “Hukuk Eğitiminde Arz ve Talep”, Terazi: Aylık Hukuk Dergisi, Yıl 3, Sayı 24, Ağustos 2008, s.175-194  http://www.anayasa.gen.tr/arz-talep.htm . Artık ÖSS'de en yüksek puanları elde edenler hukuk fakültelerine gidiyorlar. Ancak siz, ÖSS’de yüksek puan elde edenler hukuk fakültesine gidiyor diye, hukuk fakültesini tercih etmeyin. Hiçbir fakülte veya bölüm diğerinden bizatihi üstün değildir. Söz konusu puanlar bakımından sıralama, önceki yıllardaki adayların tercihlerine göre oluşur. Başkalarının tercihlerinin kölesi olmayın; kendi tercihlerinize önem verin. Hukuk değil de, psikoloji, arkeoloji veya tarih size daha ilginç geliyorsa, hukuk fakültesini değil, lütfen sevdiğiniz bu alanları tercih edeniz. Sevmediğiniz bir alanda, merak etmediğiniz konularda başarılı olmanız mümkün değildir.

 

 

NOT: Bu yazı ilginizi çekmiş ise şu makaleler de ilginizi çekebilir:

Kemal Gözler, “Küreselleşme Sürecinde Hukuk Eğitimi”, Legal Hukuk Dergisi, Yıl 6, Sayı 69, Eylül 2008, s.3021-3030. < http://www.anayasa.gen.tr/kuresellesme.htm > (Konuluş Tarihi: 18.9.2008).

Kemal Gözler, “Hukuk Eğitiminde Arz ve Talep”, Terazi: Aylık Hukuk Dergisi, Yıl 3, Sayı 24, Ağustos 2008, s.175-194  < http://www.anayasa.gen.tr/arz-talep.htm >


 

[1].    http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF404F9755767D76FF1578F4E5E296E410

[2].    http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF404F9755767D76FF1578F4E5E296E410

[3].    http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF404F9755767D76FF1578F4E5E296E410

[4].    (http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF404F9755767D76FF1578F4E5E296E410

[5].    http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF404F9755767D76FF1578F4E5E296E410

[6].    ftp://dokuman.osym.gov.tr/2007_OSYS_TERCIH_KILAVUZU/2007-OSYS_TERCIH_TABLO4.pdf, 142 nolu not

 


 

 

 

 

(c). Kemal Gözler, 2008. Bu metin kaynak gösterilerek alınabilir veya tekrar yayınlanabilir. Şu şekilde kaynak gösterilmesi önerilir:

Kemal Gözler, "Hukuk Okumak İsteyen Üniversite Adaylarına Fakülte Tercihi Konusunda Uyarılar", www.anayasa.gen.tr/tercih-rehberi.htm
(Konuluş Tarihi: 1 Temmuz 2008; Son Değişiklik ve Ekleme: 23 Temmuz 2009).

 

Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr

Editör: Kemal Gözler

Email: kgozler[at]hotmail.com