TÜRK ANAYASA HUKUKU SİTESİ

 anayasa.gen.tr

Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr

HALKOYLAMASINA SUNULMAK ÜZERE RESMÎ GAZETEDE YAYIMLANAN BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KANUNUNA KARŞI ANAYASA MAHKEMESİNDE İPTAL DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

 

 

 

Doç. Dr. Kemal Gözler

Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Türk Anayasa Hukuku Sitesi Editörü
 

Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören 5678 sayılı Anayasa Değişikliği KanununuN halkoylamasına sunulmasına karar verdi. 15 Haziran 2007 Cuma günü Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada şöyle denildi:

 “Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5678 sayılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’u, Anayasa’nın 175. maddesi uyarınca, halkoyuna sunulmak üzere yayımlanması için Başbakanlığa göndermişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nde dava açacaklarını ifade etmişlerdir.”[1]

Şimdi yapılacak tartışma şudur: Acaba Cumhurbaşkanı, halkoylamasına sunmak üzere Resmî Gazetede yayımladığı bir anayasa değişikliğine karşı Anayasa Mahkemesinde iptal davası açabilir mi?

Önce Anayasamızın bu konudaki hükmünü görelim:

MADDE 148.– Anayasa Mahkemesi, … Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler (m.148/1).

Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez (m.148/2).

MADDE 151.– Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, kanun hükmünde kararname veya İçtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer.

Bu hükümlerden çıkan tartışmasız sonuç şudur: Cumhurbaşkanı onaylayıp Resmî Gazetede yayımladığı bir anayasa değişikliği kanunu hakkında bu kanunun Resmî Gazetede yayımlanmasından itibaren on gün içinde Anayasa Mahkemesinde iptal davası açabilir.

Peki ama Cumhurbaşkanı onaylamak için değil, halkoylamasına sunmak için Resmî  Gazetede yayımladığı bir anayasa değişikliği kanunu hakkında Anayasa Mahkemesinde iptal davası açabilir mi? Kanımızca hayır. Çünkü böyle bir şeyin mümkün olması, söz konusu anayasa değişikliği kanunu üzerinde “a priori anayasaya uygunluk denetimi” yapılmış olması anlamına gelir. Zira halkoylamasına sunulması amacıyla Resmî Gazetede yapılan yayım,  bu kanunun onaylandığı ve Anayasanın bir parçası olduğu anlamına gelmez. Böyle bir kanun henüz hukuk aleminde varlık kazanmamıştır ve yürürlüğe giremez. Söz konusu kanun henüz yasalaşma süreci içindedir. Böyle bir kanun ancak halkoylaması sonucunda onaylandıktan ve halkoylamasını takiben Resmî Gazetede yayımlandıktan sonra hukuk aleminde varlık kazanacak ve yürürlüğe girecektir. Eğer Cumhurbaşkanının onaylamadığı, tersine halkoylamasına sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımladığı bir kanuna karşı Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılabileceği kabul edilirse, Anayasa Mahkemesi hukuk aleminde henüz mevcut olmayan, hiçbir bağlayıcılığı bulunmayan, hukuken geçerli olmayan, henüz yürürlüğe girmemiş olan bir metni denetlemiş olacaktır ki, bu anayasa hukuku literatüründe kendisine “a priori anayasaya uygunluk denetimi” denen şeyden başka bir şey değildir.

Oysa Türkiye’de “a priori anayasaya uygunluk denetimi” değil, “a posteriori anayasaya uygunluk denetimi” sistemi yürürlüktedir. Yani kanunlar, “ısdar (promulgation)” edilmeden, yani onaylanıp Resmî Gazetede yayımlanmadan önce değil, “ısdar” edildikten sonra Anayasa Mahkemesinin yargısal denetimine tâbidir. Anayasa Mahkemesi “ısdar” edilmemiş bir kanunu denetleyemez. Cumhurbaşkanının halkoylamasına sunulması amacıyla Resmi Gazetede bir kanunu yayımlaması bu kanunun ısdar edildiği,  yani resmen onaylanıp yürürlüğe sokulması amacıyla yayımlandığı anlamına gelmez. Henüz onaylanıp, yürürlüğe girmesi amacıyla Resmi Gazetede yayımlanmamış bir metne karşı, a posteriori anayasaya uygunluk denetimi sisteminin bulunduğu bir ülkede Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılması mümkün değildir. Eğer böyle bir başvuru olur da, Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu ilk inceleme safhasında reddetmez ise, Türkiye’de  “a posteriori anayasaya uygunluk denetimi sistemi”nden çıkılıp, “a priori anayasaya uygunluk denetimi sistemi”ne girilmiş olur ki, böyle bir şeyi yapanların bunun nasıl mümkün olacağını açıklamaları gerekir[2].  

Özetleyelim: Tartışma konusu olan 5678 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu henüz hukuken doğmamıştır. Doğup doğmayacağı da daha sonra yapılacak halkoylamasında anlaşılacaktır. Henüz doğmamış ve hukuk aleminde varlık ve geçerlilik kazanmamış bir metne karşı Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılması mümkün değildir. Bir an böyle bir davanın açıldığını ve Anayasa Mahkemesinin de bu kanunu anayasaya uygun bulduğunu varsayalım. Yine varsayalım ki, bu kanun halkoylamasında reddedildi. Bu durumda ne olacaktır? Hiçbir zaman doğmamış bir kanunu Anayasa Mahkemesi denetlemiş olacaktır. Bu abesle iştigal değil de nedir?

Sayın Cumhurbaşkanı söz konusu Anayasa Değişikliği Kanununa karşı Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmayı düşünüyor idiyse, yapması gereken şey, söz konusu kanunu onaylayıp Resmî Gazetede yayımlamak ve daha sonra Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak idi. Ancak sayın Cumhurbaşkanı bunu yapmamış, kanunu onaylamamış, tersine kanunu halkoylamasına sunmuştur. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanı bu aşamada iptal davası açma imkânını kaybetmiştir. Ama sayın Cumhurbaşkanı söz konusu kanuna karşı hâlâ iptal davası açmayı düşünüyorsa, halkoylamasının sonucunu beklemesi, söz konusu Kanunun halkoylaması sonucu onaylanmasından ve Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra Anayasa Mahkemesinde iptal davası açması gerekir. Eğer bunu beklemeden iptal davası açarsa ve eğer söz konusu kanun halkoylamasında reddedilirse sayın Cumhurbaşkanı olmayan bir şeye karşı iptal davası açmış ve abesle iştigal etmiş duruma düşecektir.   

Şüphesiz, halkoylaması sonucu kabul edilen bir anayasa değişikliği kanununa karşı açılan bir iptal davasında Anayasa Mahkemesinin neyi denetleyip denetleyemeyeceği de ayrı bir sorundur.


 

[1] http://www.cankaya.gov.tr/tr_html/ACIKLAMALAR/15.06.2007-3903.html

[2] A priori ve a posteriori anayasaya uygunluk denetimi sistemlerinin açıklanması konusunda Kemal Gözler,  Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2007, s.24-25'e bakılabilir.  Bu bilgiye http://www.anayasa.gen.tr/anayasayargisi.htm adresinden de ulaşılabilir.

 

 

 

 


Copyright (c) Kemal Gözler.  2007.

1. Bu sayfaya izin almadan link verilebilir ve bu sayfadan "bu yazı www.anayasa.gen.tr den alınmıştır" şeklinde  kaynağı gösterilerek kısmen veya tamamen alıntı yapılabilir. Kısmen alıntı yapılırken paragraf içinde anlamı bozacak şekilde ifade ve cümlelerin çıkarılmaması önemle rica olunur.

2. www.anayasa.gen.tr'de yayınlanan bu açıklama dışında, gazete veya televizyonlara yaptığım bir açıklama veya verdiğim herhangi bir beyanat yoktur. KG

 


 

Editör: Kemal Gözler

E.mail: kgozler[at]hotmail.com

Ana sayfa: www.anayasa.gen.tr

Bu sayfa: www.anayasa.gen.tr/anayasa-degisikligi-iptal -davasi.htlm

Konuluş Tarihi: 15 Haziran 2007, saat 16.15.